İNSANIN SON İKİ TÜRÜ

Mert Ramazanoğlu |


İnsan varoluşunda tek bir tip olarak ortaya çıkmadı. Onlar da tıpkı diğer canlılar gibi çeşitli türlerden oluşuyordu. Bu türlerin kendilerine özgü fiziki özellikleri ve yaşam tarzlar vardı. Bu türler ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor, doğanın zorluklarına ayak uyduruyor ve etraflarındaki gerçeklikleri algılama ihtiyacı duyuyorlardı.

Bizler bu türlerden yalnızca birinin devamıyız. Homo Sapienslerin… Dünyada var olmuş bu pek çok insan türü doğa faktörü, salgın hastalıklar, kabile savaşları gibi çeşitli nedenlerle yeryüzünden silinmiştir.

MODERN İNSANIN ATASI

İnsan, 100 binlerce yıl önce Afrika’da şekillenip; merakını uyandırdığı doğanın zorladığı göçler ile tüm dünyaya yayılmıştır. Homo sapiens, 200 bin yıl önce Afrika’da ortaya çıkmış, modern davranışlarına 50 bin yıl önce kavuşmuştur. Homo sapiensler, kendilerinden 400 bin yıl önce ortaya çıkmış olan homo erektus insan türünün torunlarıdır. Erektusların sapienslere evrilmesi yüzlerce kuşak sürmüştür.

Homo sapiens’in kelime anlamı zeki insan, akıllı insandır. Bu tür, kendisine verilen ismin hakkını vererek hayatta kalmış, bugüne ulaşmış ve günümüz modern insanını oluşturmuştur.

Homo sapiensler zaman içersinde bitki ve hayvanları evcilleştirmiş, onlardan faydalanmıştır. Etraflarındaki bitkilerden ve avladıkları hayvanların derilerinden kendilerine kıyafet yaparak giyinmeye başlamıştır. Sapiensler klanlar oluşturmuşlar, köyler kurarak doğaya biçim vermişlerdir. Onlar, iklim koşullarına ayak uydurarak ona uyum sağlamış ve hayatta kalmışlardır.

HER ŞEYİN ÇÖZÜMLEYİCİSİ

Homo sapiensler, homo erektuslardan evrilirken zamanla bedenleri dikleşmiş, alınları düzleşmiş, beyinleri büyümüş ve daha komplike bir yapıya sahip olmuşlardır. Bu komplike yapı, onların zekasını geliştirmiş, onları her şeyin çözümleyicisi kılmıştır.

Homo sapiensler, anaerkil yapıya sahiplerdi. Kadınlar erkeklerden önce geliyordu çünkü kadın doğuran bir varlıktı. Yani onlar için ‘yaratan’ bir varlık… Bilinmeyenlerin karşısında kadının bu özelliği, onu üstün kılıyordu. Klanlarında şaman kadınlar bulunuyordu. Sapiensler ölülerine ayin düzenlerlerdi. Dinsel inanışlar, bu insanlar zamanında oluşmaya başladı.

Homo sapienler iletişim kurabilecek bazı kavramlar geliştirerek birbirlerine ifade edebiliyorlardı. Adlarının manasında bululan akıllı olmalarıyla birlikte; düşünce ve düş gücü, onları diğer türlerinden ayırıyordu.

GENETİK BENZERLİKLER

Homo sapiensler göç dalgalarıyla Orta Asya ve Avrupa’ya yayıldılar. Avrupa’daki soğuğa, tundranın buzlu yaşamına uyum sağladılar. Avrupa’da oraya kendilerinden daha önce gelmiş olan bir başka insan türü homo neandertaller ile karşılaştılar. O dönemlerde hayatta kalabilen bu iki insan türünün karşı karşıya gelmesi neandertaller açısından pek de iyi olmadı. Neandertallerin sapiensler ile aynı habitatı paylaştıktan kısa süre sonra yok olmaları tesadüf değildi.

İnsan türlerinin bu tarz karşılaşmaları ilk kültürel etkileşimleri ortaya çıkarmıştır. Her türün kendine ait özellikleri, tanıştıkları diğer türlerin dikkatlerini çekmiş ve merak içinde birbirlerini öğrenmeye çalışmışlardır.

Yapılan bilimsel araştırmalar ışığında sapiens ve neandertallerin arasında genetik benzerlikler görülmüştür. Günümüz modern insanlarının atalarının sapiensler olduğunu biliyoruz. Fakat birbirleriyle karşılaşan insan türleri, aralarında cinsel ilişkide bulunmuş ve gen aktarımı sağlamışlardır. Bugün günümüz insanları başka insan türlerinin genlerini de taşıyabilmektedir.

AVRUPA’NIN GERÇEK YERLİLERİ


Neandertaller de tıpkı sapiensler gibi homo erektus soyundan evrildiler. Bu insanlar, kısa boylu ve iri yapılıydılar. Güçlü kemik ve kas yapılarına sahiptiler. Avrupa’ya sapienslerden 2 milyon yıl önce gelerek soğuk iklime uyum sağladılar ve yaşamlarını sürdürebildiler.

Arkeolojik buluntular bizlere neandertallerin alet yapımında gelişmiş olduklarını gösteriyor. El becerileri gelişmiş olan neandertaller, taşları sivriltip sopaların uçlarına bağlayarak av aletleri yapabiliyorlardı. Neandertallerin hastalıkları iyileştirmeye yönelik tavırları olduğu biliniyor. Arkeolojik kalıntılarda, derilerine sürdükleri sarı pigmentler bulunmuştur.

Bu insan türünün sanat anlayışı da gelişmişti. 2014’te İspanya’nın Pas nehri kenarında keşfedilen El Castillo mağarasında neandertallere ait 40 bin 800 yıllık duvar resimlerine rastlanılmıştır.

Neandertaller ölülerine mezarlar yapar onları eşyalarıyla gömerdi. Ölümden sonra yaşama inançları vardı. Aralarında 15-30 kişilik gruplar oluştururlardı. Nüfusları azdı.

DOĞAYA VE TARİHE VEDA


40 bin yıl önce soyları tükenerek yeryüzünden silinen bu insan türü için sonlarıyla ilgili bazı teoriler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:

Modern insanın atalarının Avrupa’ya göçü ile neandertallere çeşitli hastalıklar bulaştı. Bu hastalıklarla zayıf düşüp kırıldılar ve nesilleri yok oldu.

Neandertallerde kanibalizim ortaya çıktı. Birbirlerini yiyerek nüfuslarında azalmaya sebep oldular. Sayıca azaldıkları için sapiensler ile olan mücadelelerinde yenik düşüp yok oldular.

Bazı araştırmacılar ise ani iklim değişikliklerine ayak uyduramadıkları düşüncesindedir.

TERS TARİH

Neandertallerin yok oluşuyla tarih sahnesinde kalan tek insan türü modern insanın atası sapiensler oldu. Eğer sapiensler doğaya karşı yenik düşerek tükenseydi ve diğer bir tür günümüze ulaşsaydı kim bilir bu yazıyı belki bir neandertal insanı yazacaktı. Ve bizler bu yazıda nesli tükenmiş bir tür olarak yer alacaktık. Teşekkürler homo sapiens.

Yorumlar

Popüler Yayınlar