OSMANLI TÜRKLERİ KATLETTİ Mİ?

Alp Ramazanoğlu |

Bir Yörük-Türkmen hanedanı olarak, Türkiye’yi 622 yıl boyunca yöneten Osmanlı ailesinin, kendi soydaşları olan Türklere zulmettiği, hatta katliamlar yaptığı ifadelerine zaman zaman şahit oluyoruz. 

Ancak, “Osmanlı, Türkleri katletti” sözü ile “Osmanlı, isyan eden Türkleri katletti” sözü aynı anlamı taşımıyor. Tarihi gerçeği maksatlı bir şekilde çarpıtan bu ifadelerin sahipleri, Osmanlı hanedanını Türk düşmanı olarak göstermek istiyor. Bugünün ve geleceğin nesillerini; atalarına ve tarihlerine tepkili bireyler haline getirmeyi hedefliyor. Peki, gerçek öyle mi? 

İSYANCININ IRKINA BAKILMAZ 

Orta Asya’dan Anadolu’ya binlerce yıllık Türk devlet geleneğinde ve 1000 yıllık Türkiye Devleti tarihinde; devlet otoritesini sarsan, bozgunculuk yapan; halkın huzurunu ve emniyetini tehdit eden, ayaklanarak devlette beka sorunu meydana getiren hangi topluluk varsa, onlarla mücadele edilir. İsyancıların ve bozguncuların ırkına, dinine, mezhebine bakılmaz. İsyan bertaraf edilene kadar silahlı mücadele sürdürülür. Ayaklanmayı çıkaranlar; bırakın aynı milletten olmayı aynı hanedandan aynı kandan ve candan bile olsa katledilir. 

Diğer Türk hanedanlarında olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda da durum bu şekilde tezahür etmiştir. Balkanlarda isyan çıkaran bir Yunan veya Sırp nasıl cezalandırılmış ise; Arabistan’da, Yemen’de, Hicaz’da ayaklanan Arap da aynı şekilde cezalandırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, Mezopotamya’da isyan eden Ermeni ve Kürt için hangi hükmü verdiyse Anadolu’da ayaklanan Türk’e de o hükmü uygulamıştır. 

TÜRK İSYANLARI 

Türkiye’de 16 ve 17’nci yüzyıllar boyunca devam eden Celali İsyanları, Türk ayaklanmalarının en büyüğüdür. Bu sürede isyana destek veren aşiretlerle, Alevi mi Sünni mi diye bakılmaksızın mücadele edilmiştir. Bazılarının iddia ettiği gibi hedef Alevi Türkmenler değildir. Öyle ki ayaklanmaya katılan Sünni Türkmenler cezalandırılırken, ayaklanmaya destek vermeyen Alevi Türkmenlere dokunulmamıştır. Söz konusu devlet otoritesi olduğunda kendi evladını, kardeşini boğduran Osmanlı hanedanı, isyan eden soydaşlarının da gözlerinin yaşına bakmamıştır. 

İÇERİDEN VURULAN DEVLET 

Türk geleneğinde aslolan devlettir. Devlet yoksa vatan da hürriyet de yoktur. Dolayısıyla isyancı atalarımız, ayaklanmalarında ne kadar haklılardı, ben bunun hesabında değilim. Çünkü bu isyanlar sonunda dışarıdan zayıflatılması mümkün olmayan devletimiz, adeta içeriden vurulmuştur. 

Bir Bulgar, bir Arap isyanında sarsılmayan devlet otoritesi, öz evlatları olan Türkmenlerin isyanıyla zayıflamış, tarımsal üretim durma noktasına gelmiş, Anadolu ekonomisi çökmüş, ana omurga olan Tımar sistemi bozulmuştur. Devlet, gerileme dönemine girmiştir. 

SONUÇ VEREN DERSLER 

Tarihten bugüne baktığımızda bu isyanlar, Türkiye’nin saltanattan cumhuriyete geçişinde önemli mihenk taşlarından biri olmuştur. Yaşanan acı olaylardan çıkarılan dersler sonuç vermiş, 17’nci yüzyılın sonlarından bugüne Türklerin, kendi devletlerine kitlesel büyüklükte bir isyanı olmamıştır. Temennimiz böyle ayaklanmaların bir daha asla yaşanmamasıdır.