21’İNCİ ŞAMPİYONLUĞUN HİKAYESİ

Alp Ramazanoğlu |


Süper Lig’de müthiş bir heyecana sahne olan, rekabetin son saniyeye kadar yaşandığı bir sezonu geride bıraktık. 2017-2018 sezonunu zirvede tamamlayarak, 21’inci şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray; 34’üncü haftanın ardından mutlu sona ulaştı. İki sezon aradan sonra yine zirvede yer alan Cimbom, Türkiye’nin ‘en çok şampiyon olan takımı’ rekorunu da geliştirmiş oldu. 

21’inci zafer, yaşandığı sezonun zor koşulları bakımından Galatasaray’ın kazandığı en anlamlı şampiyonluklar arasındaki yerini aldı. İşte bu şampiyonluğun kısa öyküsü… 

TUDOR’DAN ‘İMPARATOR’A 

Avrupa Ligi ön elemelerinde yaşanan Östersunds faciasıyla sezona başlayan Galatasaray, beklenin aksine ligin ilk 8 haftasında fırtına gibi esti. İlerleyen haftalarda rüya kabusa dönerken, bunun en büyük sorumlusu olan teknik direktör Igor Tudor ile yollar ayrıldı. Takım; kötü sonuçların alındığı, maaşların ödenemediği, huzursuz ortamın hakim olduğu durumu avantaja çevirebilecek tek isme, İmparator Fatih Terim’e emanet edildi. 

Terim’in, Başkan Ünal Aysal döneminde Galatasaray’dan gönderiliş şekli vefasızcaydı. Ancak onun Milli Takım’a imza atarken TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile verdiği poz ve sarf ettiği sözler de hoş değildi. Bu pozlar benim de aralarında bulunduğum milyonlarca Galatasaray taraftarı için Terim’e karşı kızgınlık vesilesi olmuştu. Ayrıca Terim’in Milli Takım’ın başında yaşadığı saha içi ve saha dışı olaylar ve kovulması da, kamuoyunda genel bir antipati toplamasına neden olmuştu. Şimdi Terim için hem Galatasaray taraftarıyla barışma vakti hem de Türk futbol camiasında zedelenen imajını düzeltme zamanıydı. 

HAYIRLI OLAY 

Göreve geldiğinden bu yana belki de tek akıllı hamlesini yapan Başkan Dursun Özbek, bunun verdiği özgüvenle Galatasaray’ı ocak ayında olağanüstü kongreye götürdü. Özbek’in, aşırı cesaretin bazen akılsızlığa eş değer olduğunu gördüğümüz örneklerle verdiği demeçler, camiada büyük tepkiye neden oldu. Kongre günü geldiğinde Özbek için felaket, Galatasaray için ise selamet vaktiydi. Galatasaray’ın başkanı artık Mustafa Cengiz’di. 

Avrupa’da yaşanan şok elenme, mali sorunlar, başarısız dış saha performansı eşliğinde devam eden sezonda Galatasaray; başkanını ve teknik direktörünü değiştirmiş, futbolcu ve personel maaşlarını ödeyebilmek için en önemli oyuncularından Ndiaye’yi satmak zorunda kalmıştı. 

Bunun üzerinde teknik direktör Fatih Terim, kendisinin neden bir marka olduğunu kanıtlayan hamleyi bir kez daha yaptı. Tudor döneminde kulüpten gönderilmek istenen, antrenman sahasına bile alınmayan Donk’u, Ndiaye’nin yerine monte etti. Donk, kendisine güvenen Terim’e şükran borcunu, sahadaki performansıyla ödedi. 


KONSANTRASYON 

“Konsantrasyon” diyerek camiayı hedefe kilitleyen Fatih Terim, rakip teknik direktörler birbirlerini yerken; takımıyla birlikte sessiz ve derinden başarılı sonuçlar almaya devam etti. Rakip kulüplerin başkanları, yaptıkları açıklamalarla karşı camiaları hedef alırken; Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz ve yönetimi, kararlarıyla takımı ince ince doğrayan hakemler hakkında bile konuşmaktan uzak durdu. 

Galatasaray camiası başkanından teknik heyetine, futbolcularından taraftarına kadar büyük bir inanmışlıkla hedefe emin adımlarla kilitlendi. 

Ve 34’üncü haftada Gomis’in golüyle gelen galibiyet, mutlu sonun müjdecisi oldu. Galatasaray, 2017-2018 sezonunu zirvede tamamlayarak 21’inci şampiyonluğunu ilan etti. 

ŞAMPİYONLUĞUN MİMARLARI 

Galatasaray taraftarı, iyi kötü her sonuçta takımını ilk haftalardan son haftaya kadar hiç yalnız bırakmadı. Deplasmanda 8 galibiyet, 7 mağlubiyet ve 2 beraberlik alan Cimbom, taraftarının müthiş desteğini aldığı Ali Sami Yen’de 16 galibiyete ulaşırken; yalnızca 1 kez, o da ezeli rakibi Fenerbahçe ile berabere kaldı. 

Galatasaray’da dördüncü dönemini geçiren teknik direktör Fatih Terim, 7’nci kez şampiyonluk gururu yaşadı. Tüm şampiyonluklarını sarı-kırmızılı takımda ulaşan İmparator, ligi 6 kez zirvede tamamlayan Trabzonspor camiasını tek başına geride bırakmış oldu. 

2017-2018 sezonu dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri de şüphesiz Befetimbi Gomis. Bu sezon 29 gol atan Afrika kökenli Fransız forvet, hem gol kralı oldu hem de Fenerbahçe efsanesi Alex de Souza’nın ‘bir sezonda en çok gol atan yabancı futbolcu (28)’ rekorunu kırdı. 

Galatasaray’daki yedinci sezonunda dördüncü şampiyonluğunu yaşayan Fernando Muslera, şimdiden adını tarihe yazdırmayı başardı. Muslera, daha önceki şampiyonluklarda olduğu gibi 21’inci zaferde de, iyi bir kalecinin bir takım için ne anlam taşıdığını ispat etmiş oldu. 

YENİ HEDEFLER 


Galatasaray, 2018-2019 sezonunda ülkemizi Şampiyonlar Ligi’nde temsil edecek. Galatasaray taraftarı olarak en büyük temennim bir gün bu kulübün Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu Türkiye’ye yaşatması. Ancak bu hedef için yürünmesi gereken çok yol var. Benim önümüzdeki sezon için en büyük hayalim, ikinci kez UEFA Avrupa Ligi zaferi yaşamak. Bu neden olmasın?

Yorumlar

Popüler Yayınlar