25 HAZİRAN
Alp Ramazanoğlu |
Türkiye’de
umut edecek, tutunacak bir dal arayan insanların, özellikle de gençlerin son
kalesiydi 24 Haziran. Muhalefetin güçlü adayları, meydanların coşkusu, halkın
ve muhalif liderlerin haklı eleştirileri, ekonominin gidişatı ve karşı
ittifakın ilk kez hissedilen yorgunluğu gibi onlarca neden arasında gidildi
seçime. İktidar destekçileri ve belki de iktidar dahi ilk turda
Cumhurbaşkanlığı seçiminin kendi lehlerine sonuçlanacağını tahmin etmiyordu.
Nasıl olduysa oldu ve bu iş ikinci tura dahi kalmadan bitti.
Ve
bugün 25 Haziran…
Hayatımda
tattığım en büyük hayal kırıklığını bugün yaşıyorum. Umutsuzluk, karamsarlık, kaybetmişlik
ve mutsuzluk duyguları içerisindeyim. Uyumak istiyorum. Ancak silahlı kutlama
sesleri aklıma geldikçe, nasıl bir geleceğin bizleri beklediği kabusunu
görüyorum. Kendim adına değil, eşim ve ileride sahip olmak istediğimiz
evladımız adına korkuyorum.
2002
yılında iktidar olduklarında 11 yaşındaydım. Şimdi 27 yaşındayım, hala
iktidardalar. Görev sürelerinin dolduğu 2023 yılında yeniden seçilmezler ise, 32
yaşında olacağım. Bir daha seçilirlerse 37 yaşını bekleyeceğim. Bu döngü
böylesine sürüp gidecekmiş gibi hissediyorum.
Bir
ömrün çocukluğu ve gençliği; Atatürk’ün muasır medeniyet hedefinden her geçen
gün koşar adım uzaklaşan bir Türkiye’de, ihtiraslı ve rövanşist bir iktidarın
yönetiminde yok oldu gitti.
Milyonlarca genç gibi...
Yorumlar
Yorum Gönder