HEDEFLERİMİZ VE BİZ
Alp Ramazanoğlu |
Hayatın
günlük yoğun meşguliyeti içerisinde insanın kendine ve sevdiklerine zaman
ayırması hiç kolay olmuyor. İster çalışan ister öğrenci olalım önümüzde bizim
için belirlenen hedefleri aşabilme mücadelesi içinde buluyoruz kendimizi.
Üstelik çoğunda bu hedefleri kendimiz belirlemiyor, bize dayatılanı
benimseyerek hayat meşgalesi içinde koşmaya devam ediyoruz.
Bu
yönümüzle atlara ne kadar benziyoruz. Ata binen kişi, onun nereye gideceğini
belirliyor, at neredeyse çatlayana kadar koşuyor ve hedefe kendi kendine
ulaştığını sanıyor. İşte pek çoğumuz bu sanrıların farkına dahi varmadan
koşmaya devam ediyoruz.
Evet,
amaçların ve ideallerin bittiği yerde ömür anlamını kaybeder, insan hedefsiz
yaşayamaz. Ancak bu hedefler kendi öz benliğimizden şekillenmeli, bize
dayatılanları amaç olarak belirlediğimizde; çatlayana kadar koşturulan atlardan
hiçbir farkımız kalmıyor.
Çoğul
eki kullanarak biz ifadesiyle yazdığıma bakmayın. Lakin ben, bir yarış atına
çevrilen o insanlardan olmadım. Sevdiklerimi kıramayıp, onların istediği
şekilde bir hayat planı uygulamayı denedim. Ancak bu gömlek bana dar geldi, bir
yerde patladım.
Bedel
de ödesem, acı ve sıkıntı da çeksem hedefimi kendim belirledim. Çektiğim
sıkıntılarda birilerini sorumlu göstermediğim gibi, bugün bir şeylerin yolunda
gitmesinde de kimselere borçlu hissetmiyorum. Yaşattığı her zorlukta bana bir
kolaylık bahşeden Allah’a şükrediyorum. Ve çok kritik bir dönemde aldığım
hayati kararın arkasında dimdik durarak, benimle koca bir şehirde hayat kurmaya
“Evet” diyen eşime daima müteşekkir kalacağım.
Kendi
için belirlenen hedeflerin koşucusu değil, kendi ideallerin mücadelecisi olmalı
insan. Başarıda da, başarısızlıkta da...
Yorumlar
Yorum Gönder