BABAMIN “BABA” OLDUĞU YAŞTAYIM
Alp Ramazanoğlu |
Hayat,
zıtlıklar içerisinde süregelen ömürlük bir oyunun adı. Siyahı da beyazı da,
hüznü de sevinci de bir arada sunuyor insana…
Baba
olacağını öğrenmenin şaşkınlığı ve mutluluğunu tattığın günlerde; babaanneni
kaybetmenin üzüntüsünü yaşatabiliyor.
Sadece
getirdikleri götürdükleriyle değil, fikir çatışmalarının zıtlıklarıyla da
süregelen bir oyun hayat.
Seni
bir “çocuk” olarak alıp, yoğurup “adam” eden bir şehirde yaşamak; iyi bir işte
çalışmak mutlu ediyor… Devamı iyi mi kötü mü olur bilmiyorsun, ama en azından
geleceğe umutla bakabiliyorsun…
Alanında
en iyisi olan üniversitesini bitirdiğin ve severek yaptığın mesleğinde emin
adımlarla ilerlemek daha fazla para kazanabilmenin daha iyi koşullarda
yaşayabilmenin kapılarını aralıyor. Gençliğin heyecanı ve halen yolun başında
olmanın bilinciyle gelen sabır arasında, hayat mücadelesine devam ediyorsun.
Daha
2,5 yıl öncesine kadar yalnızca kendinden sorumlu bir gençken, son 1 yılda önce
“eş” olmanın, şimdi de “baba”lığa hazırlanmanın getirdiği yükümlülükler, biraz
korkutabiliyor insanı. Fakat kendini motive etmek ve sahip olduğu güzelliklere
odaklanmak da kişinin kendi elinde…
Benim
sahip olduğum güzelliklerin en başında ise, benden dört yaş küçük olmasına
rağmen en az benim kadar güçlü olan eşim geliyor. O benim en büyük şansım.
Bugüne
kadar aldığım sorumluluklarda yüzüm eğilmedi. Ama şimdi bunların en büyüğüne
hazırlanıyorum. Babamın “baba” olduğu yaştayım. Kendisi, 27 yaşında bu
sorumluluğu layıkıyla alıp, bizlere mükemmel bir baba olabildiyse; onun ilk
evladı olarak, inşallah ben de bunu başaracağım…
Yorumlar
Yorum Gönder