BU KADAR ZOR MU?

Alp Ramazanoğlu |


Klasik bir tabirle yaşadığımız ülke bir gemi ve hepimiz burada varlığımızı sürdürüyoruz. Etnik kökenimiz, dinimiz, mezhebimiz, yaşam tarzımız ve memleketlerimiz farklı olsa da her birimiz ülkede hissedilen olumsuz atmosferden az ya da çok etkileniyoruz.

Maalesef ki, son 4-5 ayda yaşanan ekonomik dalgalanma hepimizi iyice umutsuzluğa itti. İşvereninden çalışanına, memurundan çiftçisine kadar Türkiye’de genel bir ümitsizlik, karamsarlık ve gelecek kaygısı hakim.

ŞİMDİ NE DÜŞÜNÜYORLAR? 

Umut bağladıkları Cumhurbaşkanı adayları 24 Haziran’daki seçim gecesinde ortadan kaybolan seçmenler gibi; aynı gece seçim zaferi kutlayan milyonlar da mutsuz.

Peki, yaptıkları tercihle ülkenin bugününü şekillendiren 26-27 milyon vatandaşımız şimdi ne düşünüyor? Bence pişman değiller… Pişman olmamakta da haksız değiller.

Ülkede iktidarı alternatifsiz bırakan öyle kötü bir muhalefet var ki; “Kötünün iyisi” diyerek 16 yıldır oy verdikleri adresten şaşmıyorlar. Eskisi gibi heyecanlı bir şekilde gitmiyorlar sandığa… Eskisi kadar gönüllü ve istekli bir şekilde basmıyorlar mührü… Ekseriyeti, “Aman daha kötüsü” olmasın diyerek tercihlerinden vazgeçmiyorlar, ama ısrarları ülkeyi daha kötü hale getiriyor.

Önümüzde 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler var. 24 Haziran’daki tablo burada da değişmeyecek. Siyasiler yaşamaya halk yaşamaya çalışmaya devam edecek. 

LİDER YERİNE SİSTEM

Öylesine zor günlerden geçiyoruz ki; iktidarı muhalefeti, her partiden insan ülkeyi yeniden diriltecek, ölü toprağını atacak bir lider bekliyor.

İşte ülkemizin sorunu da bu: Lider beklemek… Bir insanın çıkıp her şeyi düzeltmesini ümit etmek yerine; sistem inşa etmeyi ve bu sistemi sürdürülebilir bir şekilde temellendirmeyi başarmak zorundayız. Bunun için 5 yıllık değil, 50 yıllık kalkınma planları oluşturup; üretken nesiller ve üreten bir Türkiye hedefiyle ilk neşteri eğitime vurmamız gerekiyor.

Önümüzde, iktidarın bizi “kıskandığını” iddia ettiği Almanya ile Japonya ve Finlandiya örnekleri var…

Harekete geçmek, ülkeyi yönetenler için bu kadar zor mu?

Yorumlar

Popüler Yayınlar