UEFA’NIN FİNANSAL FAİR PLAY FAŞİZMİ

Alp Ramazanoğlu |


UEFA’nın son yıllarda uygulamaya koyduğu ve kulüpleri mali açıdan sıkı bir şekilde denetlediği “Finansal Fair Play (FFP)” uygulaması, pek çok kulübü zor durumda bıraktı ve bırakmaya devam ediyor.

Avrupa’nın dev futbol kulüpleri FFP nedeniyle zorda. Finansal açıdan zorlu günler geçiren kulüpler; FFP yüzünden para cezası, transfer kısıtlaması, transfer yasağı ve Avrupa kupalarından men gibi cezalar alıyor.

FFP’nin amacı kulüpleri denetleyerek mali açıdan düzlüğe çıkmalarını sağlamaksa; UEFA niçin bu uygulamayla camialara para cezası kesiyor? Onların en önemli geliri ve marka kalemlerinden biri olan Avrupa kupalarından niçin men ediyor? Mali açıdan zor durumda olduğu için UEFA’nın finansal kriterlerini yerine getiremeyen kulüpleri, dalga geçercesine para cezasıyla cezalandırmak ne kadar mantıklı?

BİR FUTBOLCUYA 222 MİLYON AVRO

Paris SG, geçtiğimiz sezon 222 milyon avroya Neymar’ı satın aldı. Kulübün sadece bir futbolcuya bu astronomik rakamı ödeyebilecek bir yıllık geliri var mıydı? UEFA, PSG’nin sahibi Arap şeyhlerinin bu paraları nereden akıttıklarıyla ilgileniyor mu?

FFP uygulaması Avrupa devlerinin daha da zenginleşmesine, mali sıkıntı yaşayan kulüplerin daha da dibe batmasına, Paris SG, Chelsea, Manchester City örneklerinde olduğu gibi dolar milyarderlerinin eline düşmesine neden oluyor.

ANADOLU İHTİLALİ DEĞİL UEFA DARBESİ

Bugün FFP’nin en çok zarar verdiği ülkelerin başında Türkiye geliyor. G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş finansal kılıcın gölgesinde men cezaları alıyor, transfer yapamıyor. Anadolu kulüplerinde bile yedek kalabilecek oyuncular 3 büyüklerin kadrolarına takviye ediliyor. Böylece Anadolu kulüpleri ve 3 büyükler arasındaki makas kapanıyor.


Bu durum haber manşetlerinde ve bazı spor yazarlarının köşesinde yazıldığı gibi “Anadolu ihtilali” değil, “UEFA darbesi”dir. 3 büyüklerin son yıllarda kadro kalitelerini yitirmesi, Türk futbolunun Avrupa’daki imajına büyük zarar veriyor.

Eğer FFP denilen saçmalığa karşı Avrupa ve Türk kulüplerinden bir başkaldırı olmazsa, maalesef 3 büyük kulübümüz bir 10 yıl içinde Çinli, Arap veya Rus sahipleri bulunan zengin ama ruhu gitmiş, robotlaşmış kulüplere dönüşecek.

KULÜPLERİ RAHAT BIRAKIN!

“FFP’ye alternatif olarak önerin ne?” diye soracaksanız, bundan önce olduğu gibi kulüpleri rahat bırakın. UEFA’nın “batacak” diye yaptırım uyguladığı kulüp, belki yapacağı transferlerle başarılara koşacak, elde ettiği gelirlerle düzlüğe çıkacak… Belki bu hamlesi tutmayacak daha da batacak... Bu irade kulüplere bırakılmalı.

Her dönem adı yolsuzluklara, usulsüzlüklere ve şaibelere karışmış UEFA, Avrupa ve Türk kulüplerine “Fair Play” baskısı yapacak en son kurumdur.

UEFA’nın kirli elleriyle tuttuğu kılıç kırılmalı, Avrupa futbolu UEFA faşizminden en kısa sürede kurtarılmalıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar