ATSIZ ATA
Alp Ramazanoğlu |
Hüseyin Nihal Atsız, edebiyat ve düşünce tarihimizin
en önemli kalemleri arasında yer almış bir münevver. Türkçülük fikirleri
milyonları etkilemesine rağmen; Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde adı, sahip
olduğu etki ve ağırlığın çok çok altında işlenir.
Türkiye’de iktidara gelen solcu ve İslamcılar tarafından
zararlı bulunduğu için ne onun şahsı ne de fikirleri, hakkıyla yeni nesillere
anlatılmaz.
Birbirlerine taban tabana zıt olan Komünist ve
İslamcı fikirler, Türkçülüğe saldırma noktasında daima ortak noktada
buluştukları için, Hüseyin Nihal Atsız konusunda da mutabakat halinde
olmuşlardır.
Atsız’ı okumak, onun fikirleri hakkında bilgi sahibi
olmak isteyen bir genç için öncelik Türkçülük fikir altyapısına meyilli
olmaktan geçiyor. Yoksa edebiyat derslerinde diğer yazar ve şairler gibi adı
uzun uzadıya anlatılmaz Atsız’ın. Yapılan unutturma kasıtlarına karşın “ulusuna
aşık” nesiller, Atsız’ın fikirlerini anlatmayı ve aktarmayı sürdürdü,
sürdürüyor.
TÜRKLÜK
BİLİNCİ
Atsız, hayatı boyunca komünistleşmeye de İslamlaşmaya
da karşı çıktı. Komünizmin de İslamcılığın da Türk’e Türklüğünü yasak ettiğini,
bu iki zıt fikrin Türk düşmanlığında nasıl da ortak noktada buluştuğunu en iyi
bilendi.
Fikirlerini hiçbir zaman eğip bükmedi, olduğu gibi
dile getirdi. Yazıları kimi zaman çok çok sertti. Ondaki Türkçülük aşkı, davaya
adanmışlık ve cesaret, milyonlarca genç için rehber oldu.
Türklüğü zerre kadar küçültecek her cümleye şiddetle
karşı çıktı. Tek parti döneminde Mustafa Kemal Atatürk için kullanılan “En büyük Türk” ifadesini eleştirdi. O,
Mete Han’dan Attila’ya, Bilge Kağan’dan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmed’den Mustafa
Kemal Atatürk’e kadar Türklerin tarihleri boyunca büyük liderler çıkarmış bir
millet olduğunu haykırdı.
Atsız, Atatürk’e hakaret eden İslamcılara nasıl
karşı çıktıysa, II. Abdülhamid’e “Kızıl Sultan” sözleriyle hakaretler savuran
Kemalist ve Komünist kesimlere de cevaplarını verdi. Atsız, “Sultan Hamid kızıl değil, ‘Gök Sultan’dır.
Herkeste bulunması mümkün ufak tefek kusurlarını şişirip, erdemlerini inkar
etmekle ne Türk tarihi ne de Türk milleti bir şey kazanır” diye yazdı.
O, yaşamı boyunca Türklüğe ve Türk’ün büyük
şahsiyetlerine sahip çıktı. Milletine ve atalarına saldıran çapulculara meydanı
bırakmadı. Komünistliğin Ruslaştırdığı,
İslamcılığın Araplaştırdığı, Batıcılığın Frenkleştirdiği anlatarak, Türklük
bilincini daima diri tuttu.
Hüseyin Nihal Atsız, bugün sıkça duyduğumuz “Yerli ve milli”
ifadesini, gerçek anlamda üzerinde taşıyan ve bunu en çok hak eden fikir
adamıydı. Mekanı uçmağ olsun…
Yorumlar
Yorum Gönder