YUGOSLAVYA’NIN YOK OLUŞU III: BİR MİLLET ÜÇ HALK, SIRP-HIRVAT-BOŞNAK

Alp Ramazanoğlu |


Yugoslavya’nın en büyük etnik grubunu, kendi içinde korkunç düşmanlıklar yaşayan ancak özünde tek millet olan Yugoslavlar, yani; Sırplar, Karadağlılar, Hırvatlar ve Boşnaklar oluşturuyordu. İsmi 4 farklı şekilde telaffuz edilse de bu halkların ana dili Sırp-Hırvatça idi. Sırp-Hırvatça, Yugoslavya’nın kurulmasının ardından Yugoslavca adını aldı.

Yugoslavya’nın diğer önemli nüfusa sahip etnik gruplarından olan Slovenler, tıpkı Ruslar, Bulgarlar gibi farklı bir Slav boyunu oluşturuyordu. Makedon Slavları ise Bulgarlar ile aynı köklere sahipti. Kosova’da yaşayan Arnavutların ve Voyvodina’da yaşayan Macarların ne kültür ne de ırk olarak Slavlıkla ilgisi yoktu. Ülkede nüfusları az olmakla birlikte Romenler ve Türkler gibi Slav olmayan diğer etnik gruplar da yaşıyordu.

Yugoslav cumhuriyetlerinde çoğunlukta olan dinler
Sarı: Ortodoks Hıristiyan
Turuncu: Katolik Hıristiyan
Yeşil: Müslüman

YUGOSLAV ULUSU

Yugoslavya’da dil ve ulus birliğinden de yola çıkarak “Yugoslav milleti” teriminin içini tam anlamıyla Sırplar, Karadağlılar, Hırvatlar ve Boşnaklar dolduruyordu. Ülkedeki en büyük etnik grup olan Yugoslavlar, nüfusun yaklaşık yüzde 75’ini oluşturuyordu. İşin ilginci Yugoslavya’nın sonunu da onlar getirdi. Slovenler, Arnavutlar veya Bulgarlar değil; iç savaşta birbirlerini vahşice katleden Yugoslavlar…


Peki, aynı dili konuşan bu 4 halkı birbirine düşman eden, 4 ayrı millet haline getiren neydi? Radikal dincilik… Sırplar ve Karadağlılar Ortodoks Hıristiyan, Hırvatlar Katolik Hıristiyan’dı. Boşnaklar ise Müslüman’dı. Yani Yugoslavya’nın iç savaşa sürüklenmesi ve bölünmesi, milletçilikle değil radikal dincilik ve mezhepçilikle gerçekleşti.

İkinci Dünya Savaşı'nda Yugoslavya topraklarının paylaşılması
İLK İÇ SAVAŞ 

Hırvatlar ve Boşnaklar din-mezhep farklılığından ırk farklılığı yaratmaya çalışarak, bağımsızlık istediler. Aradıkları fırsatı İkinci Dünya Savaşı’nda, 1941 yılında yakaladılar. 

Sırp Kesmesi

Almanya’nın Yugoslavya işgalinde Nazilerle işbirliği yapan Hırvat milliyetçisi örgüt “Ustaşa” ve Boşnak SS birliği, “Fesli Naziler”, Sırp katliamlarına başladı.


Hırvatlar, daha kısa zamanda daha fazla Sırp öldürebilmek için “Sırp Kesmesi” adını verdikleri deri eldivene monte edilmiş 12 cm’lik bir bıçak bile icat etti. İkinci Dünya Savaşı boyunca tam 700 bin Sırp, Hırvat ve Boşnaklar tarafından katledildi. 

Hırvat ve Boşnaklar tarafından katledilen
Sırp köylü kadınları
YENİDEN İNŞA

İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı Sırbistan’da iki grup ayaklandı. Biri Sırp milliyetçisi Çetnikler diğeri birleşik Yugoslavya yanlısı sosyalist Partizanlar. Partizanlar ağırlıklı olarak Sırplar ve Kardağlılardan oluşsa da içlerinde; Yugoslavya birliğine inanan Hırvatlar, Boşnaklar ve Slovenler de bulunuyordu. Partizanların ve Yugoslavya’nın efsanevi lideri Josip Broz Tito, annesi Sloven babası Hırvat olan bir Yugoslav’dı.

Boşnak SS birliği Fesli Naziler
Partizanlar önce Çetniklere daha sonra Nazilere karşı zafer kazandılar. Sovyetler Birliği’nin de desteğini kazanan Partizanlar, Ustaşa ve Fesli Nazileri mağlup ettiler. 

İkinci Dünya Savaşı başında yıkılan Yugoslavya Krallığı, savaş sonunda Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti olarak yeniden kuruldu. Josip Broz Tito, 1945’ten vefat ettiği 1980 yılına kadar ülkenin kurucu devlet başkanı olarak görevde kaldı.

Bir Sırp'ı vahşice katleden
Hırvat Ustaşa militanları
SIRPLARIN HUZURSUZLUĞU

Tito, ülkede yeniden bir çatışma ortamını engellemek için ılımlı bir politika izledi. Bu durum 700 bin insanı katledilen Sırpları memnun etmedi. Sırplar, Hırvat ve Boşnakların cezalandırılmasından daha çok intikam istiyordu. Ancak Tito’ya olan bağlılıkları intikam hırslarının önüne geçmişti. Ta ki Tito’nun ölümüne kadar.

Tito’nun ölümünün ardından Yugoslavya devlet kademelerindeki denge bozuldu. Sırplar, hızlı bir biçimde devlet kademelerinde daha kritik mevkilere yerleşti.

Artan Sırp etkisi, ekonomik sistemdeki hoşnutsuzluk, yükselen milliyetçilik ve Sovyetler Birliği’nin dağılması Yugoslavya için sonun başlangıcı demekti.

Yugoslavya'nın efsanevi lideri Josip Broz Tito

RÜYANIN SONU

Sovyetler Birliği’nin yıkılması, Doğu Bloku’nun çökmesiyle birlikte Yugoslavya’daki halklarda bağımsızlık ateşi yeniden yükseldi. Ülkede sosyalist düzen yıkıldı. 

Boşnak sivilleri katleden Sırp paramiliter güçler
Ekonomideki reform hareketlerine rağmen sırasıyla; Slovenya, Hırvatistan, Makedonya ve Bosna-Hersek bağımsız oldu. Sırbistan ve Karadağ ise Yugoslavya Federal Cumhuriyeti adı altında birlikteliklerini sürdürdü.

Sovyetler Birliği’nin aksine Yugoslavya’da her özerk cumhuriyetin ayrılması bir iç çatışmayla gerçekleşti. İkinci Dünya Savaşı yıllarından kalma kinle Sırplar, bağımsızlık isteyen gruplara karşı sert tedbirler aldı. Boşnaklar, bu şiddetten en fazla zarar gören halktı.


BOSNA TRAJEDİSİ

Bosna-Hersek, Yugoslavya iç savaşında en acımasız katliamların yaşandığı ülke oldu. 1992 yılında bağımsızlığını ilan eden Bosna-Hersek’te nüfusun yüzde 52’si Boşnak, yüzde 14’ü Hırvat, yüzde 32’si Sırp’tı. Sırplar Yugoslavya’ya Hırvatlar ise Hırvatistan’a bağlanmak istediler. Sırplar, Hırvatlar ve Boşnaklar arasında amansız bir mücadele başladı. 

Yugoslavya destekli Sırplar silah üstünlüğü ile Hırvat ve Boşnaklara karşı başarı kazandı. Bunun üzerine Hırvatlar, Boşnaklarla anlaşarak Bosna-Hersek’e bağlı kalacaklarını açıkladı.

Sırpların katlettiği Boşnak sivillere ait
toplu mezarlardan bir tanesi
Bosnalı Sırplar ise Yugoslavya’ya bağlanmakta kararlıydı. 3 yıl süren acımasız iç savaşta 100 binin üzerinde Boşnak, Sırplar tarafından katledildi.
Srebrenitsa’da Birleşmiş Milletlere bağlı askerlerin korumasındaki binlerce Boşnak’ın dünyanın gözleri önünde Sırp paramiliter güçleri tarafından katledilmesi, iç savaşın en acı sembolu oldu.

1995 yılında ABD’nin arabuluculuğu ile imzalanan Dayton Anlaşması sonrası iç savaş bitti. Bosna-Hersekli Sırplar ülkeden ayrılmadı. Ancak Bosna-Hersek içinde Sırp Cumhuriyeti adında geniş haklara sahip özerk bir devlet kuruldu.

Pembe renkli bölge:
Bosna-Hersek içindeki özerk Sırp Cumhuriyeti
KÜÇÜK YUGOSLAVYA

Dayton Anlaşmasıyla Bosna-Hersek’te savaş bitti ancak hala ülkeye barış gelmiş değil. Sırp-Hırvat-Boşnak birliğinin devam ettiği ülke adeta Yugoslavya’nın küçük bir özeti gibi.

Ülkeye bağlı özerk Sırp Cumhuriyeti, bugün de Sırbistan’a bağlanmakta ısrarcı. Hırvatlar daha fazla hak talep ediyor, gönüllerinde ise iç savaş sırasında kurdukları Hersek-Bosna Hırvat Cumhuriyeti’ni diriltip Hırvatistan ile birleştirme ülküsü hala taze.

Solda: Hırvatistan Cumhuriyeti sınırları
Sağda: Hersek-Bosna Hırvat Cumhuriyeti sınırları
Aliya İzzetbegoviç önderliğinde bir Boşnak devleti kurmak için ayaklanan ve ağır bedeller ödeyen Boşnaklar mutsuz. Çünkü Yugoslavya’daki gibi yine Sırp-Hırvat-Boşnak federasyonu içinde yaşıyorlar. Ülkede yüzde 52’lik bir nüfusa sahip olmalarına rağmen devlet kademelerinde yeterince güçlü değiller.

Boşnaklar, diğer eski Yugoslav cumhuriyetleri gibi ulus devlete sahip olmak istiyorlar. Bunun için verdikleri mücadele sonunda bugün çok halklı bir Bosna-Hersek’in parçası durumundalar.

Beraber yaşamak istemeyen ve birbirlerini katleden Sırp-Hırvat ve Boşnaklar, Bosna-Hersek çatısı altında yeniden bir araya gelebiliyorsa; Yugoslavya’nın yüzde 75’ini oluşturan bu halklar niçin Yugoslavya’yı parçaladı?

Bosna-Hersek'in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç
KARDEŞ KANI

Tarih bize gösteriyor ki; özünde tek millet olan ancak din ve mezhep farklılığı ile düşmanlaşan Sırp’ın da Hırvat’ında Boşnak’ın da tarih boyunca eline kardeş kanı bulaşmış.

Dönem dönem biri zalim biri mazlum konumuna geçmiş. Bu kardeş halkların birbirlerine yaptığı acımasız katliamlar o kadar etki bırakmış ki, aralarındaki tarihi husumetin sona ermesi maalesef mümkün görünmüyor. Aksine önümüzdeki 10 yıllar yeni savaşlara yeni katliamlara gebe gibi…

Umarım tekerrür ile meşhur tarih, bu kez tekrar etmez; beni yanıltır.

***
Sonraki yazı: YUGOSLAVYA’NIN YOK OLUŞU IV: KARADAĞ’IN MANASIZ BAĞIMSIZLIĞI

Yorumlar

Popüler Yayınlar