YUGOSLAVYA’NIN YOK OLUŞU IV: KARADAĞ’IN MANASIZ BAĞIMSIZLIĞI

Alp Ramazanoğlu |


Yugoslavya’nın parçalanmasının belki de en lüzumsuz hikayesi, Sırbistan-Karadağ ayrılığı. Her ikisi de Yugoslav ulusunun bir parçası hatta Sırp; her ikisi de Ortodoks her ikisi de Sırpça/Yugoslavca konuşuyor. Irk farkı yok, dil farkı ise Türkçedeki Akdeniz ve Ege şivesinin farkı kadar. Peki bunca aynılığa rağmen neden ayrılık?

TARİHTE BAĞIMSIZ KARADAĞ

Karadağ halkının ayrılık isteğinin nedeni Karadağlıların tarihte bağımsız bir devlete sahip olmasıydı. Sırplar ve Karadağlıların binlerle ifade edilecek aynılıklarına karşı, aralarındaki tek fark Osmanlı İmparatorluğu’nun 19’uncu yüzyıldaki topraklarıydı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa toprakları
ve Karadağ ile Sırbistan'ı ayıran Sancak vilayeti.
Sırplar, Rusların ve İngilizlerin desteğiyle 1878 yılında Osmanlı’dan koparılırken Sırbistan ve Karadağ arasındaki “Sancak” vilayeti Osmanlı’da kalmış, böylece iki ayrı Sırp devleti kurulmuştu: Sırbistan Krallığı, Karadağ Krallığı… Ayrıca Sancak bölgesi, çoğunluğu Boşnak olmak üzere Müslüman halkların yoğun nüfusa sahip olduğu bir bölgeydi. 

İki devlet arasında dil ve din birliği vardı. Ancak her ne kadar eski güçlü günlerinde olmasa dahi Osmanlı İmparatorluğu’nu büyük devletlerin desteği olmadan mağlup edip tek devlet altında birleşmek Sırplar ve Karadağlılar için hayaldi. Taa ki Balkan Savaşlarına kadar.

BİRLEŞME

Rusya’nın çabaları ve vaatleriyle Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Bulgaristan krallıkları tarafından oluşturulan Balkan Birliği Ordusu, 1912 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na savaş açtı. Art arda patlak veren iki Balkan Savaşı sonunda Türkler, Doğu Trakya dışındaki Balkan topraklarını kaybetti. Osmanlı İmparatorluğu’nun 500 yıldır hükmettiği Rumeli toprakları savaşın galibi Balkan ülkeleri tarafından paylaşıldı.

Balkan Savaşları sonunda Osmanlı Rumeli topraklarının
paylaşımı. Mavi: Sırbistan'ın aldığı topraklar.
Mor: Karadağ'ın aldığı topraklar.
Sırbistan ve Karadağ’ı ayıran Sancak vilayeti de pay edilen topraklar arasındaydı. Sancak’ın güneyini Karadağ Krallığı, kuzeyini ise Sırbistan Krallığı aldı. Böylece komşu haline gelen iki devlet için birleşmenin yolu açılmıştı. Karadağ Krallığı, Ulusal Meclis’in aldığı kararla Kasım 1918’de Sırbistan Krallığı ile birleşti.

Sırbistan-Karadağ birleşmesini Slovenya ve Hırvatistan takip etti. Aralık ayında “Sırp-Hırvat-Sloven Devleti” ilan edildi. Ülke 1929 yılında “Yugoslavya” adını aldı.

SIRBİSTAN-KARADAĞ DEVLET BİRLİĞİ

Yugoslavya tarihi süreç içerisinde krallık, Nazi faşizmi, federal sosyalizm ve federal cumhuriyet gibi rejimlerle yönetildi. Meydana gelen anlaşmazlıklar ve iç savaşa varan olaylarda Sırbistan ve Karadağ daima birlikte hareket etti. Sosyalist Yugoslavya’yı meydana getiren özerk cumhuriyetler içinde ortak bayrak kullanan iki ülkeydiler.

Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, eski Yugoslav
cumhuriyetlerinin itirazıyla"Sırbistan-Karadağ" adını aldı.
Yugoslavya’da sosyalizm yıkılıp; Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Makedonya bağımsızlık ilan ederken, Sırbistan ve Karadağ birlikten yana tavır aldı. İki özerk cumhuriyet, 1992 yılında “Yugoslavya Federal Cumhuriyeti”ni oluşturdu.

Hırvatistan başta olmak üzere eski Yugoslav cumhuriyetleri, bu isme karşı çıkarak Birleşmiş Milletler’e başvurdu. Birleşmiş Milletler’in üyelik için isim değişikliğini dayatması ve uluslararası baskılar sonucu Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nin ismi 2003’te “Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği” olarak değiştirildi.

BÖLÜNME

Sırbistan-Karadağ, iki iç devletin geniş özerk yetkilerle donatıldığı bir anayasaya sahipti. 1918 yılında birleşen, tek bayrak kullanan, savaşlarda ve iç savaşlarda aynı cephede yer alan iki ülke yeni anayasada ayrı bayraklar kullanmaya başladı. Anayasa gereği, 3 yıl sonra yani 2006 yılında Sırbistan veya Karadağ’da bağımsızlık referandumu yapılabilecekti.

Yugoslavya’nın bölünme sürecinde sesleri cılız çıkan Karadağlı ayrılıkçıların talepleri artık daha fazla duyuluyordu. Karadağlı ayrılıkçılar, tarihte bağımsız bir devlet olduklarına vurgu yaparak “yeniden bağımsızlık” propagandası yapıyordu.

21 Mayıs 2006 yılında halkın yüzde 86.49’luk katılımıyla bağımsızlık referandumu yapıldı. Halkın en az yüzde 55’inin “Evet” oyu kullanmasıyla bağımsızlık gerçekleşecekti. Karadağlılar, yüzde 55.5 oranında “Evet” oyu vererek bağımsızlık için gereken oranı yüzde 0,5 ile aştılar. Böylece Karadağ, 88 yıl sonra yeniden bağımsız oldu.

BİR GÜNDE YENİ DİL YARATMAK

1878 yılında zorunda kalarak iki ayrı devlet şeklinde kurulan, ilk fırsat buldukları 1918 tarihinde birleşen Sırbistan ve Karadağ, zorunlu ayrılığı keyfi bağımsızlık haline getirmek isteyenlerin propagandalarıyla bölündü.

Karadağ haritası
Karadağ, Sırbistan’dan ayrıldıktan sonra resmi dilini “Karadağca” olarak değiştirdi. Adının farklı olduğuna bakmayın bu dilin adı bağımsızlık ilanından önce Sırpçaydı. Ülke ayrılınca dilin adını da değiştirdiler. Karadağlılar, bir günde artık hem Sırpça hem de Karadağca bilen insanlar haline geldi.

Yugoslavya’nın dağılmasında her topluluğun onları motive eden bir dayanağı vardı. Gerek etnik gerekse dini fark. Sırplar ve Karadağlılarda böyle bir ayrım yoktu. Ortak dil Sırpça, ortak ırk Sırp, ortak din Hıristiyan, ortak mezhep Ortodoks ve her şeyiyle ortak kültür…

Neticesinde Karadağlılar için bu ortaklığın bir anlamı kalmamıştı. Onlar 1878-1918 yılları arasında bağımsızdılar ve yeniden bağımsız olmalıydılar. Atalarının 40 yıllık mücadele sonunda birleşebildiğini unutarak yalnızca 0,5’lik bir oy farkıyla bölünmeyi seçtiler.

Karadağ’ın bağımsız olduktan sonra NATO’ya alınması, diğer Yugoslav halkları gibi Karadağlıların da zihnine bölünme tohumlarını hangi güçlerin ektiğini bizlere apaçık gösteriyor.

YUGOSLAVYA COĞRAFYASINI NE BEKLİYOR?

Eski Yugoslavya Devleti, bugün 7 parçaya bölünmüş durumda. Bölünmeye rağmen etnik ve dini temelli sorunlar çözülebilmiş değil.

Sırbistan ve Karadağ’da Boşnakların çoğunlukta olduğu Sancak Bölgesi, Bosna-Hersek’e bağlı özerk Sırp Cumhuriyeti, yine Bosna-Hersek’e bağlı Hırvat toprakları, Hırvatistan’ın içerisindeki Krayina Sırp bölgesi, Kosova’nın kuzeyindeki Sırp toprakları, Kuzey Makedonya’nın yüzde 35’in oluşturan Arnavut halkının çoğunlukta olduğu bölgeler… Söz konusu bu topraklar, uykuya dalan bir volkan gibi ne zaman patlayacağı belli olmayan sorunlar yaşıyor.


2008 yılı itibariyle eski Yugoslavya topraklarında etnik grupların haritası

Yugoslavya dağılırken yeni bir çatışma olmaması için yeni devletlerin toprakları buralardaki nüfus çoğunluğuna göre şekillenebilirdi. Mikro bölgelerde ise nüfus mübadelesi yapılabilirdi. Ancak bunların hiçbiri dikkate alınmadı.

Kurulan yeni devletler; yeni bölünme/birleşme taleplerine ve yeni çatışmalara gebe. İşte bu nedenle savaş bitirilse de eski Yugoslavya coğrafyasına barış gelemiyor.

*** 
SON

Yorumlar

Popüler Yayınlar