YSK’NIN KARARI NE OLUR?

Alp Ramazanoğlu |

31 Mart seçimlerinin ardından 34 gün, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmasının ardından 17 gün geçti.

Başkan İmamoğlu’nun mazbatasının almasına kadar devam eden 17 günlük süreçte itirazlar, yeniden sayım kararları, geçersiz oyların sayımı, sondajlama usulü sayımlar gibi yöntemlere şahit olduk. Her gün yapılan tekrar sayımlarından Ekrem İmamoğlu, yeniden başkan seçilerek çıktı ve AKP-MHP bloğunun yeni itirazlarına rağmen Başkan İmamoğlu mazbatasını aldı, icraatlerine başladı.

AKP-MHP’NİN TAM KANUNSUZLUK UMUDU

AKP-MHP bloğu kısıtlı ve hükümlü seçmenler, KHK’lılar, sandık kurullarının oluşumu üzerinden YSK’ya olağanüstü itirazda bulundu. İtirazlar sırasında ayrıca da tam kanunsuzluk başvurusu yapıldı.

KHK’lıların seçmen olamayacağı itirazı YSK tarafından reddedildi. Kısıtlı ve hükümlü seçmen sayılarının araştırılması için ise ara karar verildi. YSK, ilçe seçim kurullarına 5 günlük araştırma süresi tanıdı. Alınan sonuçların ardından oy kullanan kısıtlı ve hükümlü seçmen sayısı, aradaki oy farkı olan 13 bin 700’lerin yanına bile yaklaşamadı.

Sonuç itibariyle İmamoğlu’nun yeniden başkan seçildiği bir kez daha ortaya çıkınca AKP-MHP bloğunun seçimin iptali için tek umudu, sandık kurullarının teşekkülü üzerinden yaptığı tam kanunsuzluk başvurusu oldu.

SANDIK KURULLARI MESELESİ

YSK’nın 2018 Mart’ında aldığı karara göre sandık kurullar devlet memurlarından oluşmak zorunda. Yeterli devlet memuru sayısı bulunamadığı takdirde ise ilçe seçim kurulları, kamu hizmeti veren özel sektör çalışanlarından da sandık görevlisi oluşturabilir.

AKP-MHP bloğu ise buna itiraz ederek, devlet memuru dışında bir sandık kurulu görevlisi olamayacağında ısrar ediyor. Maltepe, Kadıköy, Ataşehir gibi CHP’nin uzun yıllardır açık ara farkla kazandığı ilçelerdeki sandık kurullarının oluşturulmasından yola çıkarak seçimlerin iptal edilmesini talep ediyor.

Peki sandıklardaki güçlü seçmen iradesi ne olacak? 

AKP-MHP bloğu CHP’nin açık ara kazandığı bu ilçelerdeki seçmen iradesini yok sayılmasını istiyor.

İTİRAZ TALEBİNDEKİ EKSİKLİK

İlginç bir talepleri daha var. AKP-MHP bloğu, itirazlarında sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesini istiyor. Seçmen tek zarfta 4 oy kullandı. Sandık aynı sandıktı, sandık kurulu üyeleri aynı kişilerdi. Peki usulsüzlük nasıl sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde oluyor? Seçimin tamamının iptal edilmesi gerekmez mi? Buna şu şekilde cevap veriyorlar: “Biz sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine itiraz ettik.” Buna itiraz ettiler çünkü İstanbul’un 25 ilçesini kazandılar ve İstanbul Büyükşehir Meclisinde çoğunluktalar. TV’deki tartışma programına katılan bir AK Parti’li açıkça şunu söyledi: “Kazandığımız yerlerdeki seçimlere neden itiraz edelim.”

E nerede kaldı usulsüzlük? Nerede kaldı sandık kurullarının oluşumundaki iddialar? Bu yapılanın adı hak arama değil, kaybedilen seçimi hazmedememedir.

SEÇMEN İRADESİ NE OLACAK?

MHP ve özellikle AK Parti kanadında seçimin iptal edileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak YSK, kısa bir süre önce sandık kurullarıyla ilgili İYİ Parti’nin bir başka ildeki itirazını reddetti. YSK, “Sandık kurullarının teşekkülü, seçmen iradesini etkilemez” dedi.

Şimdi AKP-MHP bloğu YSK’nın son kararıyla çelişerek seçmen iradesini yok sayan bir karar almasını istiyor. Hatta bu kararı alacağından emin. Yıllardır milli irade sözünü slogan edenler, bugün millet iradesini mahkeme yoluyla yok etmek istiyor.

SON SÖZ YSK’DA

AKP-MHP bloğu bu kadar kendinden eminken, galiba YSK seçimleri iptal edecek fikrine kapılıyor insan. YSK, eğer iptal kararı alırsa Türkiye’deki son iki seçim 24 Haziran ve 31 Mart seçimleri şaibeli hale gelecek. Diğer illerde ve ilçelerde sandık kurullarının nasıl oluşturulduğu masaya yatırılacak. Çünkü diğer il ve ilçelerde sandık kurullarının teşekkülü net olarak bilinmiyor. 

YSK, kararını 6 Mayıs’ta açıklayacak. Eğer iptal kararı verirse, Türkiye’nin genel ve yerelde tüm seçilmişleri için bir meşruiyet sorunu ortaya çıkabilir.

Ben Türkiye’de hükümet ne isterse istesin, devlet aklı ve devlet geleneğinin hukuktan taviz vermeyeceğini düşünüyorum. YSK’nın bir iptal kararı vereceğini sanmıyorum. 

Daha önce pek çok öngörüsü doğru çıkan güvenilir yazarların ifadesine göre; YSK 7’ye 4 veya 6’ya 5 gibi bir oranla AKP-MHP bloğunun itirazlarını reddedecektir.