SEZONUN ŞAMPİYONLARI

Alp Ramazanoğlu |

2018-2019 sezonu, tıpkı 2019 yılının gidişatı gibi futbol açısından da beni mutlu etti. Taraftarı olduğum veya sempatizanı olduğum takımlar şampiyonluklarıyla yüzümü güldürdü.

LİG VE KUPA ŞAMPİYONU GALATASARAY!

Galatasaray’ın kazandığı her şampiyonluk değerlidir. Ancak bu sezon bambaşka bir anlam yüklüydü. 1’e 17 kulüp, federasyon, yayıncı kuruluş, MHK, PFDK ve hatta Galatasaray içindeki Liseli değil “Liseci” zihniyete karşı alınmış muhteşem bir zaferdi 22’nci şampiyonluk…

Galatasaray, en büyük rakiplerinin tel tel döküldüğü sezonda şampiyonluğunu Türkiye Kupası ile taçlandırdı. Rekorların camiası, 18’inci kez kupayı kazanarak, ligde ve süper kupada olduğu gibi Türkiye Kupası’nda da rekortmenliğini sürdürdü.

Galatasaray’a karşı hakem hatalarında “hakem insandır, yapabilir” diye bildiri yayınlayanlar, Galatasaray lehine hata yapılınca düdük astıranlar, sezon bitmeden yılın takımı, sezonun 11’i, yılın teknik adamı ödüllerini dağıtanlar, bir ödülü dahi Galatasaray’a vermeyenler en büyük cevabı aldı.

Galatasaray, kazandığı çifte kupayla, “Yılın Süperleri” ödüllerini “Yılın bidonları”na çevirdi.

Bu şampiyonluk, yeni zaferlerin ve 5’inci yıldızın habercisi olarak rakipleri endişelendirmeye, onları yine tek bir safta toplamaya yetti.

ŞAMPİYON DENİZLİSPOR: HOROZ YENİDEN SÜPER LİG’DE!

2009-2010 sezonunda Süper Lig’e veda eden memleketimin takımı Denizlispor, Süper Lig özlemiyle geçen 9 sezonun ardından yeniden hak ettiği yere yükseldi.

İşin daha güzel yanı ise bu başarının şampiyonlukla taçlanmasıydı. Horozlar, güçlü kadrosuyla baştan sona ligin favorisi olan Gençlerbirliği’ni altına alarak kupaya uzandı.

1. Lig’de geçen 9 yılda 3-4 sezon son haftalarda 2. Lig’e düşmekten kurtulan Denizlispor’da geçen yılın “Düşmeyeceğiz” sloganı, bu yıl yerini “O sene bu sene” sloganına bıraktı ve şehir tüm kesimleriyle tek yürek oldu.

Şampiyonluğa inanan futbolcuların, teknik kadronun, yönetimin ve taraftarın büyük özverileriyle Süper Lig’e dönen Horozlar, umarız ki ligde fırtına gibi esecek; uzun yıllar sonra bir kez daha Türkiye’yi UEFA Avrupa Ligi’nde başarıyla temsil etme hakkını kazanacak ve bizleri bir kez daha gururlandıracak.

KRAL KUPASI ŞAMPİYONU VALENCIA!

Avrupa ve dünya futbolunda sempatizanı olduğum takım Valencia… Bu sevgide, şüphesiz futbolla ilgilenmeye başladığım ilk zamanlarda, turuncu formalı takımın Avrupa’da fırtına gibi esmesi, ülkesi İspanya’da şampiyonluklar kazanması etkili olmuştur.

Maalesef sonraki yıllarda büyük düşüş yaşayan takım; Real Madrid-Barcelona tahakkümünü kıramadı. Atletico Madrid, Sevilla, Athletic Bilbao gibi diğer köklü kulüplerin varlığı da La Liga’nın Real-Barça ligi olmasının önüne geçemedi.

Eğer Valencia, başarılı olduğu dönemlerde iyi yönetilseydi hem bütçesi hem de taraftar gücüyle La Liga’da ve Avrupa’da yeni şampiyonluklar kazanabilir, Real-Barça hükmünü yıkabilirdi.

Siyah-Beyazlı takım, potansiyelini bir kez daha gösterdi ve Kral Kupası finalinde Barcelona’yı mağlup ederek 11 yıl aradan sonra ilk kupasını kazanmış oldu.

8’inci kez bu kupaya uzanan Yarasaların başarısı ligde yeniden şampiyonluk yaşayacağı günlerin bir işaret fişeği olacak mı? Bunu zaman gösterecek. 

ŞAMPİYONLAR LİGİ VE AVRUPA LİGİ ŞAMPİYONLARI

İspanya futbolu yalnızca Real Madrid Barcelona rekabetine mecbur kaldığı için gerilerken; İngiltere, zirve yarışına ortak olan 5-6 güçlü takımıyla Avrupa futbolunu da domine etti. 

İngilizler, UEFA Avrupa Ligi finaline Chelsea-Arsenal, Şampiyonlar Ligi finaline Tottenham-Liverpool kulüpleriyle damga vurdu.

Avrupa Ligi’ni “Maviler” Chelsea, Şampiyonlar Ligi’ni ise muhteşem bir sezon geçiren “Kırmızılar” Liverpool kazandı.

Maviler ve Kırmızılar UEFA Süper Kupa’da ise kozlarını Türkiye’de İstanbul’da paylaşacak… İnönü Stadyumu’nda gerçekleşecek mücadele için ağustos ayını bekleyeceğiz.