KURBAN TARTIŞMALARI

Alp Ramazanoğlu |


Her yıl Kurban Bayramı’nda, aynı tartışmalar gündeme geliyor. Kurbanlık hayvanları, dini bir vecibeyle boğazlamanın vahşetinden bahsediliyor. Kurban kesenler vahşi ve acımasız olarak tanımlanırken, kurban kesmeyenler modern, hayvan dostu ve merhamet timsali oluyorlar.

Bu arkadaşların yıllık et tüketimlerini araştırsak, sadece Kurban Bayramı vesilesiyle evlerine ucuz et giren vatandaşlara oranla bir hayli fazla et tükettiklerini görürüz. Sosyal medyada birbirinden lezzetli etleri tüketmeden hemen önce fotoğraf paylaşan tipler, Kurban Bayramı’nda halka en büyük hayvanseverlik derslerini veriyor.

Yılın tamamında et tüketmeyen vejetaryenleri ve hiçbir hayvansal gıda tüketmeyen veganları ayrı bir yere koyuyorum. Onların Kurban Bayramı’na yönelttiği eleştirilerde bir tutarlılık ve felsefe var. Bu insanlar hayvan etlerinin ve hayvansal gıdaların tüketimine hepten karşı. Kurban Bayramı’na da tepkililer, kasaplara da, tavuk çiftliklerine de ve hatta balıkçılara da... Bu açıdan saygıdeğerler.

SAMİMİYETSİZLİK, İKİYÜZLÜLÜK

Ancak ilk başta anlattığım diğer kitlenin; boğadan koyuna, keçiden tavuğa, balıktan hindiye ve hatta domuza kadar çeşitli hayvan etlerini afiyetle tüketirken, Kurban Bayramı’na hassasiyet göstermesi samimiyetsizliğin, ikiyüzlülüğün zirve yaptığı bir nokta.

Kurban Bayramı’nda o hayvanların nasıl kesildiklerini görüp, tepki gösteriyorlar. İyi de bu hayvanlar yılın her günü aynı yöntemlerle kesilip sofralarımıza geliyorlar. Tabii bunlara şahit olmadan hazır halde etleri masada görmek vicdani açıdan bir rahatsızlık yaratmıyor kendilerinde. Sanki ağaçtan topluyorlar o etleri. Göz görmeyince gönülleri katlanıyor, daha doğrusu işlerine öyle geliyor. Et lezzetli ve yüksek besin değerine sahip, bütçeleri de yerinde. Kurban Bayramı dışında ne diye hayvansever şovu yapıp, bu lezzetten ödün versinler ki! 


ESKİ İNANIŞLARDAN İSLAM’A MİRAS

Kurban olgusunun putperestlikte, çoktanrılı dinlerde ve eski inancımız Tengricilik’te olduğu muhakkak. Bu kadim inanışlardan İslam’a miras kaldığına da şüphe yok. Örneğin eski Türk dini Tengiriclik’te at kurban etmek, yaygın bir uygulamaydı.

Ben kurbanı İslami açıdan değerlendirecek, İslam’ın özünde kurban kesme var mı yok mu yargısına varacak fıkhi bilgiye sahip değilim. Zaten önemli olan da dindeki genel kaide ne, ona odaklanmak. Müslümanlar bu tartışmalara itibar etmeden her yıl Kurban ibadetlerini yerine getiriyor. 


SOSYOLOJİK AÇIDAN KURBAN

Kurban Bayramı, kasaptan et almakta zorlanan orta ve alt sınıfın mutfağına kırmızı et girmesi açısından son derece değerli. Vatandaşlar kasap ve marketlerde ortalama 50-55 lira civarında olan etin kilosunu, canlı hayvan olarak bu yıl 23-25 liraya alabildiler. Her yıl bu şekilde yarı-yarıya fiyat farkı sözkonusu. İslam’ın emri gereği, kurban kesemeyenlerle etlerini paylaşarak, daha çok eve et girmesini sağladılar. Kurban bağışlarıyla açlık çeken pek çok coğrafyada ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürdüler.

Bugün devletler, 21’inci yüzyılın insanlarına ve gelecek nesillere toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın önemini aşılamaya çalışırken Kurban ibadeti, bunu yüzyıllardır başarıyla sürdürüyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar