GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE
Alp Ramazanoğlu |
Dünyada
ve özelinde Orta Doğu’da diplomasi gücünün askeri güçle paralel gelişebildiğini
kanıtladı Türkiye. Neredeyse iki yıldır güney sınırlarındaki sorunun çözümü
için diplomatik kanalların tamamını zorlamış, sonuç alamamıştı. Ancak güçlü
Türk Ordusunun, Barış Pınarı Harekatı ile kısa sürede elde ettiği başarılar
dünyanın iki süper gücü ABD ve Rusya’yı, Türkiye’nin taleplerini kabul eder
noktaya getirdi.
30
bin TIR silah yardımı yapılan, milis ve silah gücüyle sıradan bir Avrupa ülkesi
ordusundan daha güçlü hale getirilen terör örgütü PKK-YPG’nin, direniş
göstereceğini düşünenler, Türk Ordusu’nun gücü karşısında ezilen piyonlarını
savunamaz hale geldiler. Türkiye belki de aylar sürecek kapsamlı bir harekatla
elde edebileceği diplomatik kazanımları yalnızca bir hafta gibi kısa bir sürede
muhataplarına kabul ettirdi.
Ordumuzun
başarısı dünya kamuoyunda tepkiyle karşılansa da buzdağının ardında tıpkı Afrin
Harekatında olduğu gibi gizli bir hayranlık uyandırdı.
Bu
hayranlık düşman ülkelerde korku ve endişe; dost ve kardeş ülkelerde ise gurur
ve sevinç hislerine dönüşerek kendine yer buldu.
Türk
milleti olarak böyle şanlı bir orduya sahip olduğumuz için ne kadar gurur
duysak azdır.
CUMHURBAŞKANI VE
HÜKÜMETİN MİLLİ DURUŞU
Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin alandaki başarısı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve
Hükümeti’nin diplomasi masasında elini rahatlattı. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan
olmak üzere Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi
Akar’ın milli duruşları, diplomasi kazanımının belirleyici unsurları oldu.
Türkiye’nin
hem Ankara hem de Soçi mutabakatlarında elde ettiği kazanımlar dünya kamuoyunda
da büyük ses getirdi.
DÜNYAYA MODEL
SİLAHLI KUVVETLER
Elde
ettiğimiz bu zafer, bize ders olmalı. Ordumuzu güçlendirmeye, özellikle yerli
silah sanayisindeki atılımlara büyük bir hızla devam etmeliyiz. Görünen o ki
tıpkı S-400’ler gibi Patriotlar da satın alınacak. En önemlisi F-35’ler paşa
paşa Türkiye’ye verilecek. ABD hükümeti kendi kamuoyunun soğumasını bekliyor
sadece…
Neden
mi, Türk Ordusu bir tatbikatta değil gerçek bir askeri operasyonda kullanıyor
silahlarını. Bu silahlarla elde edilen başarılar hem yerli silahlarımızın
reklamı oluyor hem satın aldığımız yabancı ülke silahlarının reklamı oluyor.
Beklediği saygınlığı bir türlü göremeyen F-35’leri, Türk Ordusu’nun elinde
harikalar yaratırken görmek, ABD’nin bu uçaklarla gurur duymasını ve yeni
siparişler almasını sağlayacak.
Tıpkı
S-400’ler meselesi gibi… S-400’ler henüz aktif hale getirilmedi ve bu harekatta
kullanılmadı. Ancak bu silahı Türkiye’nin satın alması öyle bir tanıtım oldu ki
Rusya için; başta Hindistan olmak üzere pek çok ülkeden S-400 talebi almaya
başladılar.
İşte
Türkiye Cumhuriyeti böyle bir ülke…
SİYASET ÜSTÜ
BİRLİKTELİK
Öte
yandan silahlarımızda yerlileşme, tüm hızıyla sürüyor. Yüzde 65 oranını geçtik.
Bu, Türk milleti için gurur vesilesi. 2030’ların Türkiye’si uzun menzilli füze
savunma sistemini, savaş uçağını, tankını, denizaltısını kendi üretir hale
gelecek. Bazı projeler başlama bazıları ise bitme aşamasında.
Bu
planların adım adım gerçekleşmesi için siyaset üstü beraberliğin ve devlet
aklının sürekliliğine ihtiyacımız var. Biz büyük Türk milleti bunu
başarabiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder