ATALARIMIZA SAYGI BİR ZORUNLULUKTUR

Alp Ramazanoğlu |



Türkiye, yaklaşık 20 yıldır içinden geçtiği kutuplaştırma politikasının sonuçlarının en bariz şekilde ortaya çıktığı günleri yaşıyor.

Ekilen tohumların hasat verdiği bir dönem adeta… Ne milli ne de manevi değerlerimizde birleşemez olduk. Seküler kesimin İslam’a, muhafazakar kesimin Cumhuriyete ve onun değerlerine bağlılığı kopma noktasına geldi.

Dünyada dinini en sert şekilde tartışan milletlerin örnekleri var. Saygı çerçevesinde dini tartışmalar tabii ki olacaktır. Ancak bizzat kendi ecdadını, atasını bu kadar tartışan, hakaretler yağdıran bir başka millet var mıdır bilmiyorum…

Taraflar özellikle son dönemde, Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında laiklik ve cumhuriyeti; Sultan II. Abdülhamid’in şahsında Osmanlı’yı ve manevi değerleri hedef alıyor.


Atatürk ve II. Abdülhamid üzerinden başlayan tartışmalar hakaretlerle devam ediyor.

Atatürk de bizim II. Abdülhamid de… Biri Türkçü-Batıcı, diğeri İslamcı-Doğucu ideolojiyle yaşadıkları dönemde yönettikleri ülkemize hizmet ettiler.

Zaten onların aynı görüşte olmadığı bilinen bir gerçek. Kendi dünya görüşünüz sonucunda birine yakınlık duymanız da çok doğal. Ancak birini seviyor olmanız diğerinden nefret ettiğiniz anlamına gelmez. Yine birini eleştirmenizle ona düşman olduğunuz çıkarımına varılamaz.


Tarihin herhangi bir döneminde yaşamış bir Türk liderinin icraatlarını beğenmeyebilirsin, eleştirebilirsin de… Fakat ne hakaret ve iftira edebilirsin ne de hakaret ve iftira etmelerine izin verebilirsin.

Türk evladının atalarına ve büyük Türk liderlerine bakışı ve yaklaşımı böyle olmalıdır. Ecdadımıza saygı duymak lütuf değil bir zorunluluktur.

Hunlardan Göktürklere, Selçuklulardan Osmanlılara ve oradan Cumhuriyete kadar Türk tarihi bir bütündür. Türk gencinin görevi bu şanlı tarihi; adil, saygılı ve hakkaniyetli bir şekilde değerlendirmektir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar