AKINCI’NIN HEPSİNİ DE DEĞİL, BİR MİKTARINI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bugüne kadar yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri içerisinde en kritik olanını dün geride bıraktık. Açıkçası Türkiye kamuoyunda hiçbir Kıbrıs seçimi, bu kadar ilgiyle ve dikkatle takip edilmemişti. Seçimi kazanarak KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı olan Ersin Tatar’ın zaferi Türkiye’de büyük memnuniyetle karşılandı. Merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın koltuğunu hakkıyla dolduracağına inandığım Sayın Tatar’a görevinde başarılar diliyorum.
SEÇİM SÜRECİ
Yavru vatandaki seçimler nisan ayında yapılacaktı. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle ekim ayına ertelendi. Kıbrıs Türk halkı 11 Ekim’de sandık başına gitti. Yapılan birinci tur seçimlerinde en fazla oyu alan mevcut Başbakan Ersin Tatar ile ikinci sıradaki mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ikinci tura kalmıştı.
Ulusal Birlik Partisi’nin adayı Tatar oyların yüzde 32,3’ünü, Bağımsız aday Akıncı ise oyların yüzde 29,8’ini almıştı. Yüzde 21,7 oyla seçimi 3. sırada bitiren Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin adayı Tufan Erhürman ise seçmenlerine ikinci turda Akıncı’yı destekleme çağrısı yaptı. Bu açıklamanın ardından Akıncı’nın seçimi kazanacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu.
Şükürler olsun Kıbrıs Türk halkının Türklük bilinci ve Türkiye sevgisi ağır bastı. Ersin Tatar, karşısında oluşan Rum ve AB yanlısı liberal sol ittifakına rağmen büyük bir sürprize imza atarak seçimleri kazandı. Tatar oyların yüzde 51,7’sini, Akıncı ise 48,3’ünü aldı.
ERSİN TATAR VE KIBRIS İÇİN YENİ İSTİKAMET
Başbakanlığının son günlerinde, seçime kısa bir süre kala Kapalı Maraş’ı kısmen açan Tatar’ın bu hamlesinin onu Cumhurbaşkanlığına taşıdığı değerlendirmesi yapılabilir. Tatar, ileriki süreçte bölgenin tamamını açacaklarını ve KKTC ekonomisine yeni kaynaklar yaratacaklarını ifade etmişti.
Kıbrıs davasında, Doğu Akdeniz’de milli bir duruş sergileyen Ersin Tatar’ın seçilmesi hem Türkiye hem Türkiye Türklüğünün bekası için önemli bir kazanım.
Kıbrıs’ta defalarca sonuçsuz kalan federasyon çözümü çabalarının beyhude olduğunu görebilen siyasetçilerden biri olan yeni Cumhurbaşkanı, halihazırda fiilen uygulanan iki devletli çözümden yana. Tatar, KKTC’nin bağımsızlığını diğer ülkelere tanıtmak için çabalayacak. Umarım Ersin Tatar başarılı olur. Ancak tıpkı federasyon seçeneği gibi bu yol da daha önce denendi, istenen gerçekleşmedi.
Benim naçizane Kıbrıs için çözümüm, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle aynı. Varsın olsun tıpkı Kırım örneğinde olduğu gibi dünyanın pek çok ülkesi bu hamleyi tanımasın, ancak KKTC bir halk oylamasıyla Türkiye’ye katılsın. Böylece Kıbrıs Türk halkına 50 yıla yakındır reva görülen haksız ambargo fiilen son bulacak.
Eski Cumhurbaşkanı Akıncı, 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını sağlayan Hatay’ın ilk ve son cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’i eleştirerek, onun gibi olmayacağını söylemişti. Akıncı zaten istese de Tayfur Sökmen gibi şerefli ve milliyetperver olamazdı.
Kıbrıs’ta tüm sorunun başlangıcı Rumların Enosis (Yunanistan ile birleşme) talepleriydi. KKTC Türkiye’ye katıldıktan sonra onlar da isterlerse Güney Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayabilirler. 70 yıllık bu tutkulu arzuları, yarım da olsa gerçekleşmiş olur(!)
AKINCI’NIN TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI
Bundan 5 yıl önceki seçimlerde göreve gelen sol-liberal Rum köpeği bir maşa olan Cumhurbaşkanı eskisi Mustafa Akıncı, görev süresi boyunca Türkiye karşıtı her türlü cephenin içerisinde yer aldı.
Adının Türkçe, etnik kimliğinin Türk olduğuna sakın aldanmayın, kendisinin katıksız Türk ve Türkiye düşmanı olduğu, görev süresindeki icraatları ve açıklamalarıyla anlaşılmıştır. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda gazi olmasına rağmen o harekatı yapan Türk ordusuna işgalci imasında bulunmuş, kendi onurlu geçmişini haysiyetsizce bir kalemde silmiştir. Suriye’nin kuzeyine harekat icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerini eleştirmiş PYD/PKK’lılara sahip çıkmıştır.
Türkiye karşıtı tutumları nedeniyle Akıncı döneminde Türkiye-KKTC ilişkileri Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk kez kesildi. Türk hükümeti bu şahsı muhatap almadı. Ancak Başbakan Ersin Tatar’ın vesilesiyle Kıbrıs davasında iyi ilişkiler gelişmeye devam etti.
21. yüzyılın Damat Ferit Paşa’sı olan bu zat, “Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır” sloganını doğru bulmadığını ve bu sözün demode olduğunu söyledi. Türkiye’yi dışarıda bırakarak 2017 yılında İsviçre’nin Crans Montana kasabasında Rum kesimiyle sözüm ona çözüm müzakereleri yürüttü. KKTC topraklarını önemli bir kısmını Rumlara vermeyi teklif etti. Olası federasyon hükümetlerinde Kıbrıs Türkü’nün iki toplumlu eşit yönetim talebinden taviz verdi. Ancak bunları bile az bulan Rum tarafının yeni talepleri nedeniyle müzakere süreci sona erdi.
İngiliz basınına yansıyan haberlerde Akıncı’nın ne yazık ki Rum tarafının alaycı tavırlarıyla karşılaştığı yazıldı. Biz bu haberleri okuduğumuzda merhum Rauf Denktaş’ın koltuğu kimlere kaldı diye kahrolduk.
İlk tur seçimlerinde yüzde 21,7 oy olan 3. aday Tufan Erhürman’ın desteğini açıklamasıyla ikinci turu kazanacağına kesin gözüyle bakan Akıncı, Türkiye’nin Ersin Tatar’a olan desteğine tepki göstermişti. Türkiye’ye, “Siz kimsiniz, kim oluyorsunuz ki Kıbrıs Türk halkının seçimine müdahale ediyorsunuz?” diye çıkışmıştı. Oturduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğunu bile Türkiye’ye borçlu olduğunu unutarak! Türkiye’nin Kıbrıs uğruna yüzlerce askerini şehit verdiğini, uzun yıllar boyunca yediği ambargo nedeniyle ekonomik yokluklar yaşadığını unutarak! Hala 40 bin askerinin Kıbrıs Türkü’nün rahatı ve huzuru için orada nöbet tuttuğunu yok sayarak!
İşte Akıncı denen Rum köpeği böyle bir haindi. Neyse ki bu 5 yıllık şuursuz dönem sona erdi. Seçim yenilgisinin ardından konuşan 21. yüzyılın Damat Ferit’i, siyaseti bıraktığını açıkladı.
Ne diyordu Akıncı, “Kıbrıs’ta çözüm istiyorsak, Rumlardan aldığımız topraklardan hepsini de değil, bir miktarını iade etmemiz lazım.” Be adam; KKTC toprakları senin mabadın mıydı da her önüne gelene vermeye kalkıyordun! Şimdi, pılını pırtını toplayıp o çok sevdiğin Rum katillerinin yanına defolup gidebilirsin.
Yeni Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a önerim şudur: “Akıncı denen zatın, hepsini de değil, bir miktarını Rumlara iade edebilirsiniz”
Akıncı ve onun gibilere inat: Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır!
Yorumlar
Yorum Gönder