AŞI KARŞITLIĞI ZIRVASI

Alp Ramazanoğlu |

Batı’nın iyi kötü her gelişmesi bir süre sonra Doğu’yu da etkiliyor. Koronavirüs salgını ortaya çıkana kadar ABD, İngiltere gibi gelişmiş Batı ülkelerinde aşı karşıtlığı moda olmaya başlamıştı. Öyle ki bu saçma hareket Türkiye’yi de etkilemişti.

Üstelik aşı karşıtları sanıldığı gibi eğitimsiz değil çoğunluğu iyi eğitimli bireylerden oluşuyordu. Ülkemizde çok bilmiş bu sorumsuz aileler, yeni doğan çocuklarına aşı vurdurmuyordu. Bu tutumları nedeniyle, Türkiye’de uzun yıllardır görülmeyen çocuk hastalıkları yeniden tespit edilmeye başlandı. Bu ciddi vakaların sorumluluğu ise sadece Suriyeli sığınmacılara yüklenmişti.

Elbette Suriye, birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da Türkiye kadar gelişmiş değildi. Hele bir de kanlı iç savaş yaşamış, devlet otoritesi kaybolmuş bu ülkeden, Türkiye’ye kontrolsüz şekilde milyonlarca insan alınmıştı. İktidarın bu sorumsuz tutumu, Türkiye’nin her alanında olduğu gibi sağlık sisteminde de yıpratıcı etkiler yarattı.

Ancak ülkemizde sıfırlanmış bazı çocuk hastalıklarının yeniden görülmesindeki tek sorumlu Suriyeliler değildi. Az evvel sözünü ettiğim Türkiye’nin ortalama üstü eğitim ve gelir sahibi bazı ailelerin aşı karşıtlığı zırvasına kapılması ve çocuklarını bu aşıları yaptırmaması önemli bir etken olmuştu.

İngilizlerin ‘post-truth’ dediği Türkçemize ‘gerçek ötesi’ diye çevirebileceğimiz bir kavram var. Ciddi bir çoğunluğu yüksek eğitimli olan bu bazı insanlar; bilimin, kültür ve sanatın tüm kazanımlarını bir komplo teorisyenliği içinde reddetme yoluna gidiyor. Aşı da bu konuların başlıca alanlarından biri.

İnsanlık tarihinde milyonları öldüren onlarca salgın, bulunan aşılarla bitirilmemiş gibi aşının zararlarından söz ediyorlar. Ancak olur da bu kişileri bir köpek ısırsa talep edecekleri ilk şey kuduz aşısı olacak. Çocukluklarında yapılan çeşitli aşılarla da pek çok hastalığı yaşamamış, sağlıklı bir şekilde yetişmiş bu insanlar, “gerçek ötesi” zırvalara kapılarak, evlatlarını bu aşılardan mahrum bırakıyor.

Bu insanlar şimdilerde koronavirüs aşısına takmış durumdalar. Onlarca ülkede yüzlerce klinikte bilim insanlarının harıl harıl çalışarak, üretmeye çabaladığı koronavirüs aşılarına karşılar. Bu kadar öldürücü bir salgını yaşadığımız zamanda aşı vurulmayacaklarını söylüyorlar. İçlerinde ünlü sanatçılar da var kariyerli isimler de.

Aşıya karşı endişeli olmak, ilk etapta vurulmaktan çekinmek başka bir şey, tümden karşı olmak başka bir şey…

Aşı karşıtlarının gerçek ötesi zırvalıkları bir halk sağlığı sorunu. Devletler, koronavirüs salgını sürecinde kişilerin iradesine bırakmadan bu aşıları zorunlu olarak herkese yapmalı. Çünkü insanlık, kaderi bir avuç eğitimli/eğitimsiz şapşalın çok bilmişliklerine bırakılmayacak kadar önemli…

Yorumlar

Popüler Yayınlar