UZUN YOLLAR

Alp Ramazanoğlu |

Milyarlarca insanın hayatı Kovid-19 salgınıyla değişmiş durumda. Bilim insanlarının “yeni normal” olarak açıkladığı yeni koşullar ne kadarı kalıcı olacak, bunu zamanla kavrayacağız. Ancak şu var ki; normalini özleyen bir insanlık, “yeni normali” benimseyecek gibi görünmüyor.

Salgın sürecinde koyulan kurallar ve bireylere yüklenen sorumluluklar devletlerin sahip olduğu yaptırım gücüyle genel kabul görüyor. Ağır cezalar karşısında kuralları ihlal eden insanların sayısı da azımsanmayacak düzeyde…

Yeni normalden normale dönüş, tüm toplumların ortak talebi olsa da dünyada bir çatlak ses misali varlığını hissettiren aşı karşıtlığı nedeniyle eskiyi özleyecek daha çok günlerimiz olabilir.

Aşı karşıtlığının yüksek düzeyde olduğu ülkelerin başında gelen Rusya, vaka ve ölüm sayılarındaki artışla alarm veriyor. Bu durum Rus halkının tatil için çok tercih ettiği Türkiye gibi ülkelerde bir tehdit unsuru haline geliyor.

Eski normale istisnasız bütün insanlık özlem duyarken buna kavuşmanın en makul yolu olan aşılanma konusunda ise maalesef fikir ve eylem birliği söz konusu değil.

Aşılanma veya aşılanmamanın bir insan hakkı olarak görülmeye devam ettiği, seçme hakkının bireylere verildiği bu süreçte yeni varyantlarıyla daha da güçlenen Kovid-19 salgınını yenmek bir hayal olacak.

Salgın tedbirleri, insan hak ve hürriyetleri gözetilmeden uygulandıysa aşılanma da aynı kapsama alınabilir. Aşı olmayan bireyler, tüm sosyal ortamlardan ve sosyal etkinliklerden izole edilebilir. Böylece aşı olmak bu tür uygulamalarla teşvik edilebilir. Bu yöntemler kulağa çok faşizan gelebilir. Ancak insan neslinin sağlığı, toplumsal hayatın devamı, bireysel tercihlere ve özgürlük bahanelerine kurban edilmeyecek kadar önemlidir.

Aksi halde normale dönüş için kat etmemiz gereken çok çok uzun yollar bizi bekliyor olacak.