MİLLİ TAKIM’IN EURO 2020 KARNESİ

Alp Ramazanoğlu |

Euro 2020, Türkiye açısından hayal kırıklığıyla dolu bir Avrupa Şampiyonası olarak hatırlanacak. 3 maçta 0 galibiyet ve atılan 1 gole karşın yenilen 8 gol, tam bir felaket senaryosunun gerçeğe dönüşmüş hali oldu bizler için…

Oysa en umutlu en özgüvenli olarak katıldığımız Avrupa Şampiyonası bekliyordu bizleri... Turnuvanın en genç takımı olmasına karşın, hem Euro 2020 ön eleme hem de 2022 Dünya Kupası ön eleme gruplarında aldığı başarılı sonuçlar Milli Takımımızı turnuvanın gizli favorilerinden biri haline getirmişti. Bu “gizli favori” tanımlaması Türk basınının değil, Avrupa basınının yakıştırmasıydı. 2002 Dünya Kupası kadrosunu saymazsak tarihimizin en güçlü kadrosuyla katılıyorduk turnuvaya…

Genç ve dinamik kadro ile deneyimli bir teknik adama sahip olan Türkiye’nin beklentileri bu denli yükseltmesi hiç de şaşılacak bir şey değildi. Asıl şok etkisi yaratacak olan şey, Türkiye’nin 0 puan ve -7 averajla turnuvayı tamamlaması ihtimaliydi. Ve öyle de oldu.

Milli Takım, turnuvaya katılan 24 takım arasında en kötüsüydü. Anlaşılan o ki, teknik direktör Şenol Güneş’in hiçbir planı yoktu. Sahada ne oynadığını bilmeyen ve hatta ne yaptığından habersiz 11 kişilik bir grup vardı.

Oysa son dünya şampiyonu Fransa’yı, bir önceki dünya kupası finalisti Hollanda’yı sahadan silen Milli Takımın ana omurgasını oluşturan kadro aynı kadroydu. Hoca aynı hocaydı. Ne oldu da bu sonuçlar alındı? Son saniyeye kadar pes etmemesiyle meşhur Türk Milli Takımı, daha ilk dakikadan teslim olan bir ruhsuzlar grubuna nasıl dönüştü? Üzerinde çok iyi düşünülmesi gerekiyor.

Milli Takım, fikstür avantajı da göz önüne alındığına en kötü ihtimalle çeyrek final oynarız diye düşündüğümüz Euro 2020 hezimetini, üzerinde dersler çıkararak bir an önce ardında bırakmalı. İstifa etmeyeceği de netleşen Şenol Güneş ve ekibi, çok iyi başladığımız 2022 Dünya Kupası eleme gruplarına bir an önce yoğunlaşmalı. 20 yıllık dünya kupası hasretinin bitmesi Euro 2020’deki hezimeti bir nebze olsun unutturacaktır.

Son parantez; Mustafa Sandal’ın hazırladığı pop şarkısı yumuşaklığında ve Kıraç’ın hazırladığı savaş nidaları atan abartılı sertlikte Milli Takım şarkısı olmaz. Yeni bir Milli Takım şarkısı yapılacaksa örneği Tarkan’da mevcut. Aksi halde yenisine gerek yok, “Bir oluruz yolunda” bize yeter.

Şarkısından sahadaki oyununa, alınan sonuçlara rezalet bir turnuvayı geride bıraktık. Umarım benzerini bir daha yaşamayız.