TÜRKİYE “ŞAH” DEDİ, GÖZLER AMERİKA’DA

Alp Ramazanoğlu |

Türkiye Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler daima belirli bir gerginliği içinde barındırsa da müttefiklik ruhu ağır basmış ve krizler atlatılagelmiştir. NATO ekseniyle vücut bulan stratejik ortaklık; soydaşlığa, dindaşlığa veya tarihi bağlara dayanan bir derinliğe sahip olmadığı için tamamen çıkar odaklı bir yapıda ilerlemiş veya dönem dönem gerilemiştir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana süregelen Türk-Amerikan ilişkileri son yıllarda tarihinin en gergin dönemini yaşıyor. Joe Biden’ın ABD Başkanı seçilmesiyle beraber kopukluk daha da arttı. Durum NATO açısından da büyük risk taşıyor. Çünkü gerginliği yaşayan ülkelerden biri NATO’nun lideri ve en büyük ordusuyken diğeri ikinci büyük ordusu olarak ittifakın güneydoğu sınırlarını teşkil ediyor.

ABD’nin Suriye’de terör örgütü PKK-PYD’yi desteklemesi, Doğu Akdeniz’de Yunanistan-Güney Kıbrıs tezlerinin yanında saf tutması ve hatta cesaretlendirmesi, 1915 Olayları’nda Ermenistan’dan yana tavır alarak sözde soykırımı kabul etmesi, Dağlık Karabağ Sorunu’nda yine Ermenistan’dan yana olması, 15 Temmuz Darbe Girişiminin faili Fethullah Gülen ve onun terör örgütüne açıktan sahip çıkması Türkiye açısından kabul edilemez bütün kırmızı çizgilerin aşılması anlamına geliyor.

Tüm bunlara karşılık Türkiye’nin Rus hava savunma sistemi olan S-400 satın alması ABD’nin kabul edemeyeceği tek kırmızı çizgi durumunda.

S-400 VE F-35 EKSENİNDE GELİŞMELER

ABD, S-400 alan Türkiye’yi ortağı olduğu F-35 savaş uçağı projesinden çıkardı. Türkiye’nin S-400 almasının sebebi de ABD’nin müttefikliğe yakışmayan tutumuna dayanıyordu. Hava savunma ihtiyacı olan Türkiye, ABD’nin Patriot sistemini satın almak istemişti. Ancak ABD Kongresi bu silahın Türkiye’ye satılmasına izin vermemişti.

1,4 milyar dolar ödeme yaptığı F-35 uçakları, S-400 aldığı için verilmeyen Türkiye’nin savaş uçağı ihtiyacı da gündeme gelmiş oldu. Türkiye, hem ödediği parayı geri alabilmek için hem de yerli savaş uçağı projesi tamamlanana kadar geçecek süredeki ihtiyacını giderebilmek için 40 F-16 Block 70 almayı, elindeki 80 F-16’yı da modernize etmeyi planlıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin F-16 Blok 70 savaş uçağı talebinin, ABD’nin bu konudaki teklifinin ardından yapıldığını açıkladı. Erdoğan, “Bu konu, F-35 meselesiyle bağlantılı bir konu. Bizim, 1 milyar 400 milyon dolar F-35’ler için yapmış olduğumuz bir ödeme var. Bu ödemeler karşısında ABD’nin, böyle bir teklifi söz konusu oldu” dedi.

Türkiye’nin talebi, ABD’nin teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın son ifadeleri gösteriyor ki, Türkiye F-35 savaş uçağına sahip olamayacak. Üretici ortağı olduğu bir uçağı alamamak Türkiye için büyük hak gaspı. Bir de Yunanistan gibi sürekli savaş ihtimali olduğu ülkeye bu uçakların verilmesi risk yaratabilir.

Türkiye, Kıbrıs Zaferi’nden bu yana her silah ambargosu yediğinde ders çıkararak yerli savunma sanayisini güçlendirdi. F-35 olayı da buna vesile olup Milli Muharip Uçağımızı (MMU) göklerde uçurduğumuz günleri inşallah bizlere gösterecek.

TÜRKİYE’NİN F-16 ENVANTERİ

Türkiye, F-16 uçağı üreten beş ülke arasında yer alıyor. Uçaklar, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından üretiliyor. Türkiye’nin Blok 30-40-50 modellerinde aktif olarak kullandığı 240 F-16’sı bulunuyor. Bu F-16’ların tamamı TUSAŞ tarafından yeniden modernize edilerek Block 50+ standardına getirildi. 40 yeni F-16 alımının ve 80 F-16 modernizasyonun gerçekleşmesiyle birlikte Türk Hava Kuvvetleri’nin 120’si Block 70, 160’ı Block 50+ olmak üzere 280 F-16 savaş uçağı olacak.

KONGRE REDDEDERSE

ABD Kongresi’nin, Patriot ve F-35’in ardından F-16 alımına da onay vermemesi durumunda ilişkiler kopma noktasına gelebilir. Kongre’nin olası ret kararı sonrası Türkiye için daha önce oldukça cazip olan Rusya’nın SU-35 ve SU-57 savaş uçakları teklifi değerlendirilebilir.

ABD tarafından düşmanca alınacak böyle bir karar neticesinde Türkiye’nin haklı olarak tercih edeceği Rus uçakları, NATO’nun aşılması hayli zor bir kriz yaşayacağı anlamına gelecektir.

Türkiye F-16 hamlesiyle “şah” dedi, bakalım ABD’nin yanıtı ne olacak…

Yorumlar

Popüler Yayınlar