RUSYA-UKRAYNA KRİZİNİN PARAMETRELERİ
Alp Ramazanoğlu |
Avrasya’nın çatışma alanları olan Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkasya’ya 2014’te yeni bir coğrafya daha eklenmişti: Doğu Avrupa. Ukrayna ile Rusya’nın desteklediği Donbas Bölgesi arasında o yıldan beri düşük yoğunluklu sürüp giden çatışma ortamı, yerini Rusya’nın doğrudan taraf olacağı büyük bir savaşa bırakma tehlikesiyle gündemde.
Buradaki ihtimal Rusya gibi 145 milyon nüfuslu bir süper güçle Ukrayna gibi 45 milyon nüfuslu orta düzeyli gücün savaşması olacağı için gerçeğe dönüşmesi dünyanın başka coğrafyalarında yaratamayacak etkiyi tetikleyecek. Ukrayna, Rusya tehdidine karşı ABD ve İngiltere başta olmak üzere NATO güçlerini müttefik olarak görmek istiyor. Rusya ise Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilmesini bir beka sorunu olarak değerlendirdiği için ‘kırmızı çizgi’ çekerek sonu savaş da olsa buna izin vermeyeceğini belirtiyor.
Aslında her şey Ukrayna’nın Sorosçu Turuncu Devrim tuzağına düşmesiyle başladı. Ukrayna’yı Avrupa Birliği ve NATO’ya dahil etmek isteyen siyasiler Rusya’nın bu konuda şakası olmayacağını okuyamadı. 2008 yılında benzerine kalkışmak isteyen Gürcistan’ın başına gelenlerden ders almak yerine bir maceraya girişmeyi tercih ettiler. Gürcistan, bu uğurda ağır yenilgi almış Abhazya ve Güney Osetya’yı kaybetmişti. Aynı yolda giden Ukrayna ise Kırım’ı yitirdi.
KIRIM’IN EL
DEĞİŞTİRMESİ
Kırım, Sovyetler Birliği yönetimi tarafından 1954 yılında Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nden alınarak halkın büyük çoğunluğunun Rus olmasına rağmen Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne hediye edilmişti. Bundaki amaç 2. Dünya Savaşı’nda hem Hitler’in hem de Stalin’in gazabına uğrayan Ukrayna’nın gönlünü almaktı. SSCB dağıldıktan sonra da Rusya, Ukrayna’dan Kırım’ı talep etmemişti. Ta ki Ukrayna’nın Batı Bloğuna geçmek istemesine kadar…
Rusya,
Kırım’ı ilhakla da yetinmedi Ukrayna’nın doğusundaki Donbas Bölgesi’nde Rusya
yanlısı grupları destekleyerek ülkede bir iç savaş başlamasına neden oldu.
Rusya bugün Donbas Bölgesi’ni ilhak etme niyetinde değil. Donbas’ın özerk
olarak Ukrayna’da kalmasını ve Ukrayna’nın NATO’ya dahil olmamasını talep
ediyor. Ülkenin tarafsız kalmasını mümkünse yeniden kendi yanında yer almasını
istiyor. Rus karşıtlığının zirve yaptığı Ukrayna’nın, Belarus gibi Rusya’nın sadık
bir müttefiki olmasını beklemek artık hayal olsa da tarafsız bir Ukrayna
mümkün.
BİR YONCANIN ÜÇ
YAPRAĞI
İlk Rus devletinin Kiev Knezliği adıyla Ukrayna’da kurulduğunu bilip tarihten günümüze kısa bir araştırma yaptığımızda; Rusya, Ukrayna ve Belarus halklarının ortak kökenleri ve ortak inançlarıyla ayrılmaz bir mirasın üç parçası olduğunu göreceğiz. Ukrayna’nın NATO üyeliği, Rusya’nın kuruluş köklerini oluşturan toprakların ABD kontrolüne geçmesi anlamına geliyor. Bu, hem tarihsel açıdan hem de beka ve güvenlik meselesi penceresinden bakıldığında Rusya’nın kabul edebileceği bir şey değil.
Ukrayna, nasıl bir ateşle oynadığının farkına varmalı. Emperyalist Batı’nın kuklası olmayı bu kadar arzulamak yerine ‘tarafsızlığı’ hedeflemeli. Rusya-Ukrayna arasındaki kavga, Slav-Ortodoks ailesinin kendi içinde çözülebileceği abi-kardeş kavgasından öteye giderse sadece Doğu Avrupa değil, tüm dünya alev alabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder