‘GEÇÇEK’ DALGASI

Alp Ramazanoğlu |

Şubat ayının 17’sinde çıkan Tarkan’ın son şarkısı ‘Geççek’ gündeme bomba gibi düştü. Normalde şarkılar, magazin programlarında veya magazin yazarlarının köşelerinde değerlendirilir. Ancak Tarkan’ın ‘Geççek’i haber kanallarında tartışma programlarının bir numaralı gündemi olmuş, bütün köşe yazarlarının yazılarında yer verdiği bir konu halini almış durumda. Daha birkaç hafta önce de Sezen Aksu’nun Adem ile Havva’ya hakaret ettiği öne sürülen ‘Şahane Bir Şey Yaşamak’ şarkısını günlerce tartışmıştı Türkiye.

“Ülke şarkı tartıştıracak kadar normalleşti mi yoksa kutuplaşma şarkılara bile yansır hale gelecek kadar şiddetlendi mi?” Bu soruyu sordum kendime ve maalesef ikinci şıktı doğru yanıt…

Tabii şarkının sahibi Türkiye’nin Megastar’ı Tarkan olunca etki bu denli dalga dalga hissediliyor. Tarkan her ne kadar pandemi koşullarında halka moral vermek amacıyla yazdığını söylese de, bu eserde geçen ifadeler ve bir virüsün böylesine insanlaştırılması zihinlerde bambaşka bir imge canlandırdı. Bu imge öylesine netti ki; iktidar destekçisi, muhalif fark etmeksizin herkesin aklına aynı şeyi getirdi.

Bazıları şarkının halk ile muhalefeti kenetlendireceğini, iktidara veda parçası olacağını belirtirken bazıları ise dağılmakta olan AK Parti tabanını, ‘Erdoğan sonrası halimiz nice olacak!’ endişesiyle yeniden toparlayacağını iddia ediyor. Ben bir şarkının toplumu böylesine sürükleyip ülke yönetimini etkileyeceği fikrini gerçekçi bulmuyorum.

Türkiye’de iktidarı şarkı değil tencere belirler. Şarkı ancak ve ancak ağır ekonomik koşullar altında ezilen halkın sloganı olabilir. Seçimlere daha 16 ay var ve bu sürede, Cumhurbaşkanı Erdoğan söz verdiği gibi ekonomiyi toparlarsa işler muhalefet için çok büyük bir hayalkırıklığı ile son bulabilir. İktidar destekçileri karşısında düşülecek o gülünç hal de cabası olur. ‘Geççek’ böylece Tarkan’ın dediği anlamına, pandemi koşullarının zorluğuna binaen yazılmış bir şarkıya dönüşür.

O yüzden ben muhalefetteki henüz kazanılmamış seçimin zafer sarhoşluğunu, bir şarkının delice sloganlaştırılmasını anlayamıyorum. Zamanında çok umut edip de nasıl yerle bir olmuş enkazlar gördüğümü ben unutmuyorum. Çocukça bir saflıkla kapılıp gittikleri rehavete kızıyorum.