FABRİKA AYARLARI
CHP’li bir büyükşehir belediye başkanı var.
Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanı. Kendisine iki kez severek,
isteyerek ve gönül rahatlığıyla oy verdiğim Ekrem İmamoğlu…
Başkan iyi hoş, bu şehir için bir şeyler yapmaya gayret ediyor. Bir İstanbullu
olarak çok net görüyorum ve görüyoruz ki, bu aziz şehir için yapmak istediği ne
kadar hayırlı ve güzel proje varsa her biri engelleniyor. O başkan olmadan önce
sorumluluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan tarihi yapılar, parklar,
hizmet sahaları, yetkiler ne varsa elinden alındı, ona bırakılan yetkiler ise
tırpanlandı. Bu haksız durum altında hizmet etmeye çabalarken ben eksik
kalanların, yapmak isteyip de yapamadıklarının sorumluluğunu ona fatura edemem.
Başkan, böyle zor şartlar altında bile hizmetlerine devam edebiliyorken onu
eleştirmeye dilim varmıyor.
Ama bir huyu var ki benim ve birçoğumuzun gözünde itibarına gölge düşürüyor…
Toplumun tamamını kucaklama gayesinde. Bu nedenle hayata bakış açısı ve siyasi
duruşuyla zıt olmuş, ömrü CHP ve Atatürk ile modern Türkiye ile mücadele ederek
geçmiş siyasileri veya fikir insanlarını vefat yıldönümlerinde anıyor,
bazılarını mezarlarında ziyaret ediyor. Bir insan hem kendi siyasi görüşünden
hem de karşıt siyasi görüşten şahısları aynı oranda sevemez, vefat
yıldönümlerinde de aynı duyguları hissedemez. Başkan, hayattayken birbirleriyle
kıyasıya mücadele etmiş hatta doğrudan veya dolaylı olarak birbirlerinin
ölümlerine bile sebep olmuş insanları aynı potada toplayıp hepsinin yasını
tutmak istiyor. Bilmem farkında mı ama bu yaptığı şey kendini ilkesiz ve
maalesef belirsiz gösteriyor.
Toplumun tamamını kimse kucaklayamaz, Atatürk bile bunu başaramadıysa kimse
başaramaz. Lakin lider, toplumun büyük çoğunluğunun teveccühünü alabilir. Ekrem
Başkan, bunu 2019 Yerel Seçimleri’nde özellikle de tekrar seçimlerindeki azmi
ve mücadelesiyle ispatladı. İşte bu potansiyel ışığında fabrika ayarlarına bir
an önce geri dönmeli.
Yorumlar
Yorum Gönder