CHP’NİN OLASI SINAVI
Türkiye’nin son yıllardaki siyasi iklimine bakıldığında, kendini tam anlamıyla bir yere konumlandıramayan sahipsiz büyük bir kitle oluştuğunu görüyoruz. Bunlar, toplumsal siyasi yönelim araştırmalarına göre yüzde 25’lik ciddi bir orana sahip olan Atatürkçüler.
Aslında Kılıçdaroğlu Genel Başkan olana kadar Atatürkçülerin temsil edildiği parti doğal olarak CHP’ydi. Fakat Kılıçdaroğlu Atatürk’ün kurduğu partiyi Atatürkçülerden arındırarak önce sosyal demokrat çizgiye çekmiş gibi göründü. Kısa süre sonra anlaşıldı ki parti; mezhepçi, etnik milliyetçi, liberal solcu aynı zamanda da muhafazakar sağa açılan kimliksiz, ideolojisiz bir görünüme itildi.
Atatürkçüler bu değişime rağmen sırf AKP iktidardan gitsin diye büyük oranda CHP’de kaldılar ve tepkilerini içlerine ata ata sabrediyorlar. Az sayıda Atatürkçü ise partinin geldiği bu hale isyan ederek yollarını çoktan ayırdı. Genel olarak İYİ Parti, Memleket Partisi ve Zafer Partisi’ne kısmen de Vatan Partisi’ne yönelmiş durumdalar. Bu insanlar, TBMM seçimlerinde CHP’den ayrılsalar da; ikinci tura kalacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan bir dönem daha kazanmasın diye CHP ve dolayısıyla Millet İttifakının adayına oy verecekler.
Eğer seçim kazanılırsa CHP’yi ikinci bir sınav bekleyecek. Erdoğan gitsin diye her savrulmayı sineye çeken Atatürkçüler, maksat hasıl olup Erdoğan kaybettikten sonra CHP’deki bu kimliksizliği kabul etmeyecek. Erdoğan karşıtlığı sebebiyle bugün ertelenen hesaplaşmalar o zaman gün yüzüne çıkacak. CHP, iktidara hazırlanması gerektiği kadar bu krizi nasıl aşacağını da şimdiden düşünmeli.
CHP, eğer geniş tabanıyla inatlaşıp mevcut haliyle devam ederse, bir dönemlik olası iktidarının ardından gelecek ilk seçimlerde bugünkü ana muhalefet pozisyonunu bile yitirebilir.
CHP’nin ana tabanına talip çok sayıda rakip parti varken; Erdoğan’sız bir Türkiye’de bu taban “Yeter ki oylar bölünmesin, CHP’de toplanalım” demeyecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder