KÜRESELCİLERİN TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI

Alp Ramazanoğlu |

Sol-Liberalizm veya Liberal Sol, ne sağ olduğu ne sol olduğu belli olmayan tuhaf bir ideoloji. Etkisini son yıllara kadar sadece ABD’de Demokrat Parti aracılığıyla gösterebilmiş ve iktidara yine sadece bu ülkede gelebilmiş Küreselcilerin gözdesi Liberal Sol, İskandinav ülkelerinden sonra Fransa ve Almanya gibi iki lokomotif ülkede iktidar oldu. Küreselcilerin yoğun desteği ve sağladığı finansmanla güçlenen bu ideoloji; ulus devlet modeline savaş açarak sözde solculuk adına kapitalist ekonomiyi, sözde özgürlük adına ise küreselci otoriteyi savunuyor. 

Son cümleyi okurken bile size saçma geliyor değil mi? Maalesef dünya çapında beynini yıkadıkları milyonlarca kullanışlı aptalın, bunu sorgulayacak kapasiteleri bile yok. Onlara ancak bir duyar konusu buluyorlar; sonrasında mankurtlaştırdıkları bu kitlenin delirircesine kendilerine dayatılan görüşü sahiplenip savunmalarını izliyorlar. Bu duyarcı mankurtlar sayesinde istedikleri her bir konuyu dünya gündemine taşıyıp, halklara ve devletlere dayatabiliyorlar. Bunun en başarılı örneğiyse şüphesiz eşcinsellik propagandaları... 

NE DEVE NE KUŞ 

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu mankurt ideolojisi için en güzel tanımı yaparak şöyle diyor: “Bunlar devekuşu gibidir. Ne deve ne de kuş.” Hocanın ifadelerine şunu ekleyebilirim: Bunların tek net yanları, sahiplerinin yani küreselcilerin en cırtlak ve en duyulan sesi olmaları.

Önce ABD’de, sonra İskandinav ülkelerinde, ardından Fransa’da ve son olarak Almanya’da iktidara gelen Liberal Sol ideolojinin barındırdığı Türkiye düşmanlığı ise Küreselcilerin ulus devlet modeline olan karşıtlıklarının bir yansıması. Çünkü Türkiye, 100 yıl önce kendine biçilen rolü yırtıp atarak, Küreselcilerin planlarını yerle yeksan eden ilk ülkeydi. Sonrasında birçok ülkeye model ve ilham olarak ulus devletlerin 20’nci yüzyıldan 21’inci yüzyıla taşınmasını sağladı. İşte bu yüzden Küreselciler, Sevr’den Lozan’a giden mağlubiyet yolunu hiç unutamadılar.

Küreselcilerin güdümündeki İskandinav ülkelerinin on yıllardır süregelen Türkiye karşıtlığına bakın, iktidar değişikliği yaşayarak Küreselci ideolojiye hizmet eden yönetimlerin başa geldiği ABD ve Almanya ile gerilen ilişkilerimize bakın, 100 yıl önceki kuyruk acılarının hala taze olduğunu göreceksiniz.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’ın dünkü terbiyesizlikleri ise bu gerçekliğin sadece son örneği oldu. Verdiği her yanıtla Baerbock’a haddini bildirerek Türkiye’nin haklarını ve haklılığını layıkıyla savunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu bir Türk vatandaşı olarak tebrik ediyorum.

Başta Türkiye olmak üzere, bağımsızlığını korumak ve sürdürmek isteyen tüm ulus devletlere düşman olan Küreselcilere ve onların maşaları Sol Liberallere karşı iktidarıyla muhalefetiyle tavizsiz ve uyanık olmalıyız.

Bizim Yugoslavya gibi Suriye gibi kurban edilecek bir devletimiz yok. Bizim için başka Türkiye yok!

Yorumlar

Popüler Yayınlar