KILIÇDAROĞLU’NUN ABD ZİYARETİ

Alp Ramazanoğlu |

Muhalefetin bu çok zorlu ekonomik koşullarda yaklaşan seçimleri bile kazanamama riski taşımasının yegane sebebidir CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu… Ana muhalefette onun yerine Süleyman Demirel veya Bülent Ecevit gibi bir lider olsaydı, muhaliflerin iktidara gelmesi durumunda yapacağı icraatlar konuşulurdu. Vatandaş bunca yıllık iktidar karşısında bir bilinmeze oy vermek yerine ne istediğini ve ne yapacağını bildiği bir muhalefete oy verirdi. 

Helalleşme çıkışının ardından yaptığı türban açılımı hamlesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adeta ‘şah’ çekmesiyle yerle yeksan olan Kılıçdaroğlu, başta Meral Akşener olmak üzere ortaklarını da çıldırttı. Bu yetmezmiş gibi yaptığı ABD ziyareti, akılları bulandırdı. 

ABD Başkanı Biden’ın seçilmeden önce Türkiye’ye ilişkin yöneltilen bir soruya “Erdoğan’ı seçimle devireceğiz. Muhalefete destek vereceğiz” sözleri iktidar medyası tarafından her fırsatta gündem edilirken ne sebeple olursa olsun Kılıçdaroğlu’nun ziyareti yanlış oldu. 

Türkiye’nin ABD ile Suriye’de, Irak’ta, Ege’de, Doğu Akdeniz’de bir beka mücadelesi verdiği dönemdeyiz. Yine ABD’nin Yunanistan’ı, Güney Kıbrıs’ı ve Ermenistan’ı bir vekil devlet olarak; PKK/PYD’yi bir vekil terör örgütü olarak Türkiye’ye karşı kullandığı bir dönemdeyiz. Kılıçdaroğlu CHP’sini, Türkiye’nin tüm bu mücadele alanlarında gayri milli tercihleri ve partinin önemli isimlerinin gayri milli açıklamalarıyla gördük. HDP ile kurulan işbirliğinden de öte iç içe geçmişlik ilişkisi CHP’yi bambaşka bir yöne savurmuş durumda. 

Kılıçdaroğlu’nun işte bu ortamda yaptığı gezi, “Bay Kemal, ABD’ye biat etmeye gitti” iddialarıyla seçim süreci boyunca tüm muhalefete karşı kullanılacak. 

Anlayamıyorum… CHP’nin son dönemlerindeki icraatlarına bakıyorum, kazanmak için değil sanki kaybetmek için her şeyi yapıyorlar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar