TÜRKİYE’NİN GİZLİ DÜŞMANLARI

Alp Ramazanoğlu |

Anadolu ve Trakya’nın fethiyle beraber yeni vatanımıza çok yoğun Türk göçleri oldu. Bunun yanında Selçuklu, beylikler ve Osmanlı’nın etkisiyle İslam’ı kabul eden ve birkaç nesil içinde Türkleşen Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler oldu. Belki bizim de 9-10 kuşak öncesinde bu kökenlere mensup atalarımız var.

Nasıl ki Anadolu’nun yerli halkları Roma ve Bizans’ın etkisiyle Hıristiyanlaşarak Rumlaşmış, Ermeni ve Süryaniler zaten Hristiyan oldukları için asimile olmamışlarsa; Türk fethinden sonra İslam’ı seçen Anadolu-Trakya halkları Türkleşmiş, halihazırda Müslüman olan Araplar ve Kürtler ise benliklerini korumuşlar. Din değiştirmenin ulus değiştirme anlamına geldiği bu özel örnek, Endülüs ve Kuzey İrlanda gibi bazı coğrafyalarda da yaşanmış.

Ancak yazımın asıl konusu Türkleşen Anadolu ve Trakyalılar değil. Ermeni, Süryani, Rum veya Yahudi oldukları açık olan vatandaşlarımız da değil…

TÜRK GİBİ GÖRÜNEN TÜRK DÜŞMANLARI

Konu, Türkiye’nin etnik yapısında sayılarının ne kadar olduğu Türk halkı tarafından fark edilemeyen ama Türk devletinin bildiği kripto vatandaşlar. Bunlar Türk gibi görünen, Türk gibi yaşayan, Türkçe konuşan, Müslüman Türk isimlerine sahip ve Müslüman görünen ancak dinlerini ve dillerini korumuş gizli Ermeni, Rum veya Yahudiler.

Maalesef bu kriptolar Türkiye siyasetinde çok etkinler ve sağdan sola her yelpazede varlar. Müslüman kimliğini öne çıkaranlar muhafazakar partilerde, laik kimliğini öne çıkaranlar ise sol partilerde siyaset yapıyorlar. Bizler onları Türk sanıyoruz. Siyasi partisine göre dindar veya Atatürkçü olarak görüyoruz. Ama değiller… Hangi siyasi yelpazeye girmişlerse de hedefleri ve düşmanları ortak; Türklük ve Atatürk.

TÜRKİYE’Yİ YIKACAK VAATLER

Bu kişiler siyasette güçleneceklerini düşündükleri ilk anda Türklüğe saldırırlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleriyle, Atatürk ilke ve devrimleriyle hesaplaşma hırslarını ‘demokratikleşme’ bahanesiyle kusarlar. “Atatürk’ün askerleriyiz” sloganından rahatsız olurlar. Anayasamızın değişmez maddelerini (devletimizin adını, yönetim şeklini, resmî dilini, başkentini, marşını) değiştirmek istediklerini vaat ederler. Anayasamızdaki Türklük tanımına karşı çıkarlar, yerine Türkiyelilik diye bir zırva kavramı koymaya çalışırlar.

Birçok etnik grubun yaşadığı diğer ulus devletlerin halkları söz konusu olduğunda örneğin Almanyalı demezler, Alman derler. Yunanistanlı demezler Yunan derler, Rusyalı demezler Rus derler, Fransalı demezler Fransız derler. Ama ülkemize gelince Türk demezler Türkiyeli derler. Bu kriptolar aslında Türkiyelilik kavramını da sevmezler. Ellerinde güç olsa ülkemizin adını da değiştirirler.

YA KENDİLERİ AÇIKLASIN YA DA TÜRK DEVLETİ

Bu kriptolardan bir tanesi kendini açıklamış. Siyasetçi değil başörtülü muhafazakar ama cesur bir kadın. Kendisini kripto siyasiler gibi korkak olmadığı için tebrik ediyorum. Bu kişi, sosyal medya hesabında kendini “Türk Ermeni’si” diye tanımlamış. Birkaç gün önce LGBT hakları konusunda konuşurken gerekirse başörtüsünü yakmaktan bahsetmiş. Ben de haber olan bu açıklamasından sonra kendisini fark ettim. Özgürdür, isterse yakabilir. Ancak bunu Müslüman kimliğinin ardına saklanarak yapamaz. Çünkü gerçekten Müslüman olan bir kimse, İslami bir değeri ateşe vermekten söz edemez.

Her bir kripto vatandaş, gizlediği gerçek kimliğini açıklamalı. Ne kendini ne de içinde yaşadığı toplumu kandırmamalı. Hele Türkiye siyasetine girmişse mutlaka ama mutlaka gerçek kimliğini beyan etmeli. Kendisi bunu yapmıyorsa Türk devleti açıklamalı.

Çünkü bu siyasiler, halkın karşısına ait olmadıkları kimliklerle çıkıyorlar ve oy alıyorlar. Allah korusun güçlü bir şekilde iktidara geldiklerinde, yıkıcı ajandalarıyla Türkiye’nin varlığını ortadan kaldıracak hamleleri yapacaklar. Bu tehlike, Türkiye için gerçek bir beka sorunu. Türk halkı hangi siyasiye niçin oy vermeyeceğini bilmeli.

Yorumlar

Popüler Yayınlar