ERDOĞAN İÇİN SÖZÜNÜ TUTMA VAKTİ
Alp Ramazanoğlu |
Seçim yenilgisinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi hariç tüm muhalefet bileşenlerinde umutsuzluk, karamsarlık, bıkkınlık ve boşvermişlik hissi hakim. Yaz mevsiminin iyiden iyiye etkisini artırması bu hislerin getirdiği olumsuz rehaveti daha da artırıyor.
İzlenme ve tıklanma oranları ortada. İnsanlar haberleri özellikle de siyaset haberlerini takip etmiyor, izlemiyor ve okumuyor.
Muhaliflerdeki bu yılgınlığın tersi ise iktidar destekçilerinde yaşanıyor. Onlar, seçimi kazanmış olmanın mutluluğu ile kendi günlük hayatlarına ve hayatın getirdiği sorunlara odaklanmış durumdalar.
İktidar destekçilerinde, muhaliflerdeki depresyon hali yok, kendi kabuğuna çekilme durumu var. Bir de kazandırdıkları adaydan yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ekonomiyi bir an evvel rayına oturtmasını bekliyorlar. Aslında bu talep muhaliflerde de var. Ancak onlar bu sorunun Erdoğan ile çözüleceğine inanmadıkları için umutsuz.
Seçimlerde karpuz gibi ortadan ikiye ayrılan toplumun seçim sonrası bir bütün olarak ortak talebi; ekonominin düzelmesi, enflasyonun düşürülmesi ve alım gücünün artırılması.
Toplumsal birlik ve beraberlik açısından ortak endişe ve beklentide buluşabilmek sevindirici olsa da asıl güzel gelişme ekonominin rayına oturtularak Türk milletinin yaklaşık 3 senedir çektiği ekonomik sıkıntıdan kurtulması olacaktır.
Bu büyük millet, ekonomik buhran yetmiyormuş gibi 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerle asrın felaketini yaşadı. Resmi açıklamaya göre 51 bin insanını kaybetti. Yaşadığı tüm acılara rağmen, tarihimizde eşine hiç rastlanmamış bir şekilde teveccüh göstererek Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı seçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, her felakete her krize rağmen kendisine kucak açan Türk milletine karşı, bir evladın annesine olan vefa borcu gibi iki ödevi var: Biri ekonomiyi düzeltmek, diğeri depremin yaralarını sarmak...
Umarım başarılı olur. Kendi siyasi ikbali için değil, milletin rahat nefes alabilmesi için istiyorum bunu.
Yorumlar
Yorum Gönder