KARABAĞ’DA BİR HUSUSA DİKKAT

Alp Ramazanoğlu |


2020 yılındaki 2. Karabağ Savaşı’ndan büyük bir zaferle çıkan Azerbaycan, hem Ermenistan’ı hem de Ermenilerin kurduğu sözde Dağlık Karabağ (Artsah) Cumhuriyeti’ni yenmişti.

Ermenilerin bu sözde devletçikle işgal ettiği 11.900 kilometrekare topraktan 8.730 kilometrekaresi 30 sene sonra kurtarılmış, ateşkes antlaşması sonrası 3.170 kilometrekarelik toprak işgalci Ermenilerin kontrolü altında kalmaya devam etmişti. Bu topraklar sözde başkent Hankendi başta olmak üzere Hocalı, Ağdere gibi şehirleri kapsıyordu.

2020’den 2023’e uzanan 3 yıllık süreçte Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış antlaşması imzalanamadı. Ermenilerin Karabağ’daki sözde Artsah (Dağlık Karabağ) Cumhuriyeti de Azerbaycan’a teslim olmak bir yana dursun terör faaliyetlerini sürdürdü. Zaman zaman Ermeni teröristlerle Azerbaycan askerleri arasında çatışmalar yaşandı. 

ANTİTERÖR OPERASYONU 

Sabır bir yerde taştı ve Azerbaycan ordusu Dağlık Karabağ’daki Ermeni teröristlere karşı 19 Eylül’de “Antiterör Operasyonu” başlattı. Sadece 24 saat süren operasyon 20 Eylül’de başarıyla sona erdi. Terör grupları beyaz bayrak çekerek teslim oldu. Ermeni işgali altında kalan 3.170 kilometrekarelik son alan da kurtarılarak Karabağ bölgesi tümüyle Azerbaycan kontrolüne geçti. 

Mavi ve turuncu alan: Karabağ toprakları
Mavi alan: 2020 yılında işgalden kurtarılan bölgeler
Turuncu alan: 2023 yılında işgalden kurtarılan bölgeler

İşgalci Ermeniler, sahadaki kaybı masada da tanımak zorunda kaldı. Ne mutlu ki; sözde Artsah (Dağlık Karabağ) Cumhuriyeti’nin sözde devlet başkanı Samvel Şahramanyan, 28 Eylül’de Artsah’ın dağılmasına ilişkin kararnameyi imzaladı. Böylece işgalci Ermenilerin terör devletçiği, tarihin çöplüğüne gönderilmiş oldu. Sözde Artsah Devleti resmi olarak 1 Ocak 2024 itibarıyla kendini feshedecek. Sözde devletçik, fiili olarak zaten kontrolü altına girdiği Azerbaycan’a resmi olarak da katılmış olacak.

Bütün Karabağ’dan düşmanı temizlemenin sevincini, Türk dünyasıyla birlikte yaşayan Azerbaycanlı kardeşlerimizin bir husus noktasında çok dikkatli olması gerekiyor. 

YENİ BİR SOYKIRIM İFTİRASI PİŞİRİLİYOR

I. Dünya Savaşı sürerken bağımsız olma hayaliyle Rusya ile anlaşıp Osmanlı Devleti’ni sırtından vuran, Müslüman yerleşim yerlerini işgal edip kana bulayan Ermenilerin, Osmanlı hükümeti kararıyla 1915 yılında zorunlu göçe (tehcir) tabii tutulması, seneler sonra Türkiye’nin başına soykırım iftirası olarak dert açtı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde en yüksek perdeden “Gelin Türkiye, Ermenistan ve üçüncü ülke arşivlerini açalım. Soykırım var mı yok mu bunu devletler değil tarihçiler karar versin” çıkışı, Ermenilerce bir türlü kabul görmüyor. Tarihi gerçeğin aydınlanması, soykırım iftirasının çürütülmesi onları uluslararası alanda yalancı durumuna düşürüp itibarsızlaştıracağı için işlerine gelmiyor.

Tıpkı Türkiye’nin yaşadığı gibi Azerbaycan da, Karabağ’ı tümüyle kontrol altına almasından yıllar sonra soykırım iftirasıyla karşı karşıya gelebilir. Hatta daha şimdiden sosyal medyada, Azerbaycan’ın kendi toprağı Karabağ’ı geri almasını işgal, Azerbaycan devlet yetkililerinin “gitmeyin” demesine rağmen Karabağ Ermenilerinin Ermenistan’a sağ salim dönmelerini “soykırım” diyen alçak iftiracı kitleler var.

Azerbaycan, buna karşı çok akıllıca bir hamle yaparak Karabağ’daki sivil Ermenilere insan hakları çerçevesinde muamele gösteriyor. Devlet, her bir Ermeni’nin Azerbaycan’da yaşayan diğer etnik gruplar gibi ülkenin bir parçası olduğunu belirterek, Karabağ’ı terk etmemeleri çağrısında bulundu.

Azerbaycan medyası ise bu çağrıya rağmen Karabağ’dan ayrılan Ermenilerle röportaj yapıyor. Onların kendi isteğiyle gittiklerine dair sözlerini kayda alarak tarihe not düşüyor. Ancak çark etmeleriyle meşhur Ermeniler, ileriki yıllarda o sözleri baskı altında söylemek zorunda bırakıldıklarını, göçe zorlandıklarını ifade edecek, yalanlarını utanmadan dünyaya yayacaktır.

Bu nedenle kayıttan fazlasına ihtiyaç var. Azerbaycan, Türkiye’nin bir türlü yapamadığı şeyden ders çıkarmalı. Ermeni meselesinde haklı olduğumuzu bilen, bunu belgeleriyle savunabilecek bilinçte nesiller ve o nesiller içinden çıkacak diplomatlar yetiştirmeli. Ermeni yalanlarının çok etkili olduğu batıda her alanda mücadele edebilecek güçlü lobilere sahip olmalı. Türk ve Türk yanlısı lobilerin para gücüyle sahadaki gerçeği anlatan haberler yaptırılmalı. Örneğin canımızı yakan Hocalı Katliamı dünya halklarına unutturulmamalı. Özetle gelecek nesillerin soykırım iftirasına maruz kalmaması için şimdiden kamuoyu oluşturmalı. 

Azerbaycan’ın bu konuda göstereceği başarı, hem Türkiye’ye örnek olacak hem de Ermeni iftiralarına yanıt verme noktasında Türkiye’nin elini güçlendirecektir. 

GANİRE PAŞAYEVA 

Azerbaycan'ın Antiterör Operasyonu ile Karabağ'daki son işgali bitirmesinin sevincini yaşarken Türk dünyasını üzen bir haberle sarsıldık. Ömrünü Azerbaycan Türklüğüne, Karabağ davasına ve Türk dünyasının birliğine adamış büyük Türkçü Ganire Paşayeva 48 yaşında hayatını kaybetti. 

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Azerbaycan ve tüm Türk dünyasının başı sağ olsun. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar