TÜRK ORDUSU TÜRKİYE İÇİN

Alp Ramazanoğlu | 

Hamas’ın 7 Ekim’deki canice saldırısıyla yeniden başlayan İsrail-Filistin çatışmaları İsrail’in vahşi misillemesiyle devam ediyor. 

Bazı ülkeler tarafından terör örgütü olarak tanınan Hamas’ın, silahlı kanadı Kassam üzerinden yaptığı eylemlerin, yöntem itibarıyla gerçekten de teröristlikten farkı yok. Saldırıya uğrayan İsrail’in yaptığı müdafaanın ise devlet olma ve devlet aklıyla alakası yok. İsrail, bir ülke gibi değil terör örgütü gibi davranıyor. Gazze’yi ev, okul, cami, kilise demeden bombalamak hınçlarını almaya yetmedi hastaneyi vurdular. Devlet olduğunu iddia eden bir yapı, masum suçlu ayırt etmeden toplu cezalandırmaya girişirse artık ‘terör devleti’ haline gelmiştir. 

İsrail’in katliamları karşısında Türkiye’de dile getirilen “Türk ordusu Gazze’ye” söylemi hastane saldırısından sonra daha da güçlendi. Hastanede parçalanmış çocuk cesetlerini gören Türk milleti; sağcısı solcusu, dindarı ateistiyle İsrail’i cezalandırmak istedi. Daha doğru bir ifadeyle Türkiye’nin İsrail’i durdurmasını talep etti. Ben bile hastaneden gelen o vicdan kanatan görüntülerden sonra “Allah’ın Türk ordusunu bir bela olarak İsrail’in üzerine yıldırım gibi yağdırmasını” istedim. 

Neyse ki Türk devleti, biz Türk milleti gibi duygusal hareket etmiyor. Son derece serinkanlı ve doğru tespitlerle adım atıyor. Türkiye’nin düşünmeden yapacağı bir hamle Türk milleti ve Türk ordusunu riske atacağı gibi Gazze’de hatta Batı Şeria’daki Filistinlilerin durumunu daha da kötü hale getirebilirdi. Bu noktada çatışmaların en başından beri dünyadaki en akıllı ve sağduyulu açıklamaları yapıp öneriler getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın hakkını teslim etmek gerekiyor. 

Türk halkı olarak yakın coğrafyamızda öldürülen, katledilen kardeş milletleri gördükçe duygusal bir tavırla yüce ordumuzun bu bölgelere müdahale etmesini talep edebiliyoruz. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görevi; Türkiye ve Türk milletini korumaktır. Eğer risk altında olan, yakın coğrafyalardaki Türk milleti veya doğrudan Türkiye sınırları ise sınır ötesi operasyon yapmaktır. 

Türk ordusu, bırakın Arap çöllerini binlerce kilometre uzaklıktaki Kore için bile can aldı can verdi. Bizim askerimizin dünyadaki bütün mazlumları korumak gibi bir görevi yok. Türk evladı, başka milletler için feda edilmez, edilmemelidir.