TÜRKİYE’NİN ‘İSRAİL-FİLİSTİN’ TAVRI

Alp Ramazanoğlu | 

Orta Doğu, 7 Ekim cumartesi sabahına Filistin’in Gazze Şeridi’nden İsrail’e yapılan şok saldırılarla uyandı. Gazze’ye hakim olan Hamas, askeri kanadı Kassam Tugayları ile İsrail’in yerleşim yerlerine harekat düzenledi. İlerleyen saatlerde İsrail’in başkenti Tel Aviv de Gazze’den atılan Hamas roketleriyle vuruldu. Saldırıların şokunu atlatan İsrail, topyekün savaş ilan etti. Filistin’in Gazze ve Batı Şeria bölgeleri aralıksız ateş altına alındı. Maalesef iki taraf da savaş hukukunu hiçe sayarak masum sivilleri vahşice katlediyor.

İTİDAL ÇAĞRISI

Türkiye, meydana gelen son Filistin-İsrail savaşında tarafsız kalarak muhataplarına itidal çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail-Filistin meselesinde bugüne kadar koşulsuz bir biçimde Filistin’e destek çıkmıştı. Rusya-Ukrayna savaşında izlenen tarafsızlık politikası, İsrail-Filistin savaşından da sürdürülecek. Muhalif partiler sağdan sola direkt Filistin safında hizalanırken, iktidarın tarafsızlık politikası çok doğru bir hamle oldu.

Türk milleti açısından baktığımızda hem İsrail hem de Filistin, Türkiye’nin düşmanlarıyla aynı cephede hareket ediyorlar. İsrail, PKK-PYD’ye pek çok alanda destek veriyor. Bu konuda Filistin’in de sicili iyi değil. Uzun seneler PKK’lı teröristler Filistin Kurtuluş Örgütü’nün kamplarında eğitim gördü. Her iki ülke de Türkiye’nin Suriye’de terör örgütü PKK-PYD’ye düzenlediği sınır ötesi operasyonları kınadı.

Doğu Akdeniz’de hem İsrail hem Filistin, Türkiye karşıtı cephede Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile birlikte hareket ediyor. Türkiye’nin Antalya Körfezi’ne sıkıştırılması projesinin paydaşları arasında yer alıyor.

Filistin, sözde Ermeni soykırımını tanıyor. Sözde soykırımın 100. yılında Ermeniler için anma pulu bastırdılar. Dağlık Karabağ meselesinde Azerbaycan Türklerini değil yine katliamcı Ermenileri destekliyorlar. Filistin ayrıca Doğu Türkistan sorununda da Uygur Türkleri yerine Çin’i haklı buluyor. Çin’in Uygurlara karşı önlemlerini onaylıyor.

İsrail’in bazı noktalarda hakkını teslim etmek gerek. Sözde Ermeni soykırımını tanımadıkları gibi 2. Karabağ Savaşı’nda da Ermenistan’a karşı Azerbaycan’a tam destek verdiler. İsrail, Karabağ meselesinin Azerbaycan lehine çözülmesinde Türkiye’den sonra en çok katkı veren ülke oldu. Doğu Türkistan sorununda da Çin’e karşı Uygur Türklerinin tarafında konumlanıyorlar.

Lakin konu Türkiye olunca İsrail, Filistin’e oranla ülkemize zarar verecek adımları perde gerisinde bir oyun kurucu olarak etkin bir şekilde atıyor. Filistin sadece destek açıklaması yaparken İsrail, Türkiye karşıtı cephede özellikle terör örgütü PKK’yı taşeron kullanan ülkeler arasında yer alıyor.

SAMİ IRKININ İKİ DÜŞMAN KARDEŞİ

Arap milletinin bir parçası olan Filistin ile Yahudilerin tek bağımsız devleti olan İsrail, aslında Sami ırkına mensup iki kardeş halkın ülkeleri. Ancak onların kardeşliği Türkiye-Azerbaycan birlikteliği gibi değil aksine dibine kadar düşmanlık içeren kanlı bir akrabalık.

Sami ırkının bu iki düşman kardeşinin meselesine biz Türkler tarafsız yaklaşmalıyız. Sosyal medyada ve sözlüklerde bir tarafın Arapları bir tarafın Yahudileri savunup karşısındakine hakaretler etmesi cehaletten başka bir şey değil.

İki taraf da canice masum sivilleri katlederken biz bir tarafı haklı görüp destek veremeyiz. Sami ırkının birbirine acımayan bu iki milleti için biz Türkiye’de kutuplaşıp birbirimizi kırmayalım.

Sadece Türkiye karşıtlığında birleşebilmiş onun dışında her alanda kavga eden düşman kardeşlerden söz ediyoruz. Türk halkının bu iki millet arasında seçim yapması kadar akıl dışı bir yaklaşım olamaz. İkisi de katliamcı ikisi de masum sivilleri öldürüyor. Yok birbirlerinden farkları…

Müslüman Türk milleti olarak bizim Filistin’deki hassas noktamız sadece İslam’ın kutsal şehirlerinden Kudüs ve onun kutsal mabedi Mescid-i Aksa’dır. Fakat Türkiye, bu meselenin çözümü için diplomasiden başka bir yol arayamaz.

Mehmetçik, 1917’de din kardeşi bildiği Arapların sırtından hançerlemesiyle o kutsal topraklardan çıkarıldı. Sosyal medyada başlatılan “Türk ordusu Gazze’ye, Filistin’e, Kudüs’e” gibi çağrılara asla prim verilmemeli. Birinci Dünya Savaşı’ndaki Arap ihanetinden sonra o defter kapandı.

Atatürk’ün de dediği gibi “Türk çocuğu, artık Arap çölleri için kanını dökmeyecek!”

Yorumlar

Popüler Yayınlar