BAZI KUZEY KIBRISLILARIN NANKÖRLÜĞÜ

Alp Ramazanoğlu |

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yansıyan bir röportaj, Türkiye’de tartışma yarattı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yaşayan bir genç kadın; “Kendimi Kıbrıslı ve Avrupalı gibi hissediyorum, tüm Kıbrıs Türkleri kendisini Avrupalı gibi hissediyor. Adanın kuzeyindeki Türkiye işgalinden ötürü Avrupa Birliği’nde yaşamıyoruz” dedi. Kadının büyük bir cehalet örneğine işaret eden bu nankör ifadeleri Türkiye’de tepkiyle karşılandı.

Genç kadının sözlerinde öylesine bir cehalet var ki, insan hangisini düzelteceğini şaşıyor. Çok özendiği Avrupa Birliği (AB) vatandaşı olamamasının sebebi sözde Türkiye işgali değil, hayran olduğu Rumların, Kıbrıs’ın birleşmesini içeren 2004 yılındaki Annan Planı Referandumu’na “hayır” demesiydi. Oysa birleşme planına hem Türkiye hem Kıbrıs Türkleri “evet” demişti. 

Türkiye eğer 1974’te Kıbrıs’a “Barış Harekatı” icra edip adadaki Türklere özgürlük getirmeseydi, bu uğurda şehitler vermeseydi, dünyadan senelerce ambargo yiyen Türkiye’nin halkı, büyük bir fedakarlıkla fakirliğe katlanmasaydı, adada 2004’te “birleşme referandumu” yapılamayacaktı. Çünkü Kıbrıs’ta “Rumlarla birleşmek istiyor musunuz” diye sorulacak bir tane bile Türk bırakılmayacaktı. Tıpkı Girit’te olduğu gibi Kıbrıs da ‘Türksüzleştirilerek’ Yunanistan’a bağlanacak, Rumların o çok istedikleri ‘Enosis’ hayali gerçek olacaktı. 

Türkiye ikinci bir Girit travması yaşamamak için Kıbrıs’a müdahale ederek kurtardı soydaşlarını. Eğer Türkiye’nin haklı ve doğru müdahalesi olmasaydı Kıbrıs Türkleri tıpkı Girit Türkleri gibi Rumlar tarafından katledilecekti. Bazıları kaçarken denizin soğuk sularında boğulacaktı bazıları kurtularak Anadolu’ya ulaşabilecekti. Bu genç kadın, dedesi veya babası öldürülmeden Anadolu’ya sığınmayı başarmış olsaydı, tıpkı Girit göçmenleri gibi Türkiye’nin kıymetini bilirdi. 

Türkiye devlet aklı ve Türk halkı, Kıbrıs Türklerinin içine düştüğü nankörlük ve ihanet girdabının zaten farkında. Geride kalan 50 senenin sonunda gördük ki, bugün Kıbrıs Türklerinin çoğunda bir hastalık gibi yayılmış Rum hayranlığı ve Türkiye düşmanlığı oluşmuş durumda. Maalesef kasap bıçağını yalayan kurbanlıktan farkları yok. 

Onların gözünde biz işgalciysek eğer, artık bizim gözümüzde onlar da Türkiye’nin modern zamanlardaki sömürgesidir. Ordumuz, Kıbrıs Türklerinin bitirdiği soydaşlık ve kardeşlik bağlarıyla değil, adanın eşsiz stratejik konumu nedeniyle oradadır. 

Eğer yürekleri ve güçleri yetiyorsa, gelecekte katilleri olacak Rumlarla bir olsunlar da “işgalci” dedikleri Türkiye’yi atsınlar Kıbrıs’tan. Öyle hamasetle olmaz bu işler. Askerimiz orada, büyük Türk milleti burada. Varsa cesaretleri, bekliyoruz. Kanla aldık kanla veririz!