İRAN-PAKİSTAN ÇATIŞMASI

Alp Ramazanoğlu | 

Türkiye’nin çevresindeki ateş çemberine, hafta içerisinde yeni ve sürpriz bir çatışma alanı daha eklendi: İran ve Pakistan. 

Bu iki ülkenin ve dahi Afganistan’ın ortak bir “Belucistan” sorunu var. İrani Sünni Müslüman bir halk olan Beluçlar; kendi isimleriyle anılan Belucistan’da yaşıyorlar. Beluç toprakları Pakistan’ın güneybatısı, İran’ın güneydoğusu ve Afganistan’ın güneyini kapsıyor. Beluçların dünyadaki toplam nüfusu tahminlere göre 10-12 milyon arasında. Pakistan’da “Belucistan”, İran’da ise “Sistan ve Belucistan” isimli eyaletlerde yaşıyorlar. Afganistan’da ise kendi isimleriyle anılan bir idari merkezleri olmasa da ülkenin güney kısımlarında varlıklarını sürdürüyorlar. 

BELUÇ SORUNU EKSENİNDE KARŞI KARŞIYA GELDİLER 

Beluçlar, bağımsız bir Belucistan devletinin kurulması için silahlı mücadele yürütüyor. İrili ufaklı kurdukları silahlı örgütlerle Pakistan ve İran’a saldırılar düzenliyorlar. Sayıları bu iki ülkeye oranla Afganistan’da daha az olduğu için burada etkinlik gösteremiyorlar. 

İran ve Pakistan, geçtiğimiz günlerde Beluçlar nedeniyle karşı karşıya geldi. İran, Pakistan’ın Belucistan eyaletini füzelerle vurdu. Pakistan, saldırılarda sivillerin öldüğünü açıkladı. İran ise operasyonun zaman zaman topraklarına saldıran Beluçların “Ceyşu'l Adl” örgütüne yönelik olduğunu duyurdu. 

İnfial yaratan saldırı sonrası Pakistan tarafı da İran’a aynı sertlikte cevap verdi. Pakistan Dışişleri Bakanlığı, İran'ın Sistan ve Belucistan eyaletinde teröristlere yönelik askeri saldırı gerçekleştirdiklerini bildirdi. İran ise Pakistan saldırısında iddia edildiği gibi teröristlerin değil yalnızca kadın ve çocuklardan oluşan sivillerin öldürüldüğünü açıkladı. 

İki ülke de kendilerinden toprak talep eden Beluçlara karşı birlikte hareket etmek yerine tam tersi birbirlerine karşı koz olarak kullanıyor. Bu durum hem İran hem Pakistan yönetimleri için büyük bir öngörüsüzlük. 

Bugün Beluçların hedef aldığı ülkeleri silahlı mücadeleyle yenip bağımsız Belucistan’ı kurması hayal olsa da “yılanın başını küçükken ezmeyen” İran ve Pakistan, zayıf düştükleri anda emperyalist güçlerin Beluçları nasıl kullandığını gördüklerinde çok geç olacak. Bağımsız Belucistan kurulduğunda birbirlerinin topraklarını taciz eden sınır komşusu olarak kalamayacaklar. O vakit toprakları bölünecek ve her ikisi de hiç istemedikleri bağımsız Belucistan’ın komşusu olacak. 

GELİŞMELERİN TÜRKİYE VE AZERBAYCAN'A ETKİSİ 

İran, Pakistan’a saldırmadan kısa bir süre önce Irak ile Suriye’yi de vurmuştu. Parçalanmış halde bulunan iki devletçikten hak ettiği cevabı alamamanın verdiği özgüvenle Pakistan’ı hedef aldı. Bu defa karşısında gerçek bir devlet ve nükleer bir gücün olduğunu unutan İran’a, Pakistan’dan gelen yanıt sert ve caydırıcı oldu. 

Pakistan, had bildirmeseydi İran daha da cesaretlenerek daha önce birçok kez tehdit ettiği Azerbaycan’ı da vurabilirdi. Bu da Türkiye’nin Azerbaycan ile birlikte İran’a müdahalesini gerektirecek büyük bir savaşın kapısını açabilirdi. Pakistan’ın İran’a yönelik karşı saldırısı, daha büyük belaların önüne geçmiş oldu. Kendi yumruğunu değirmen taşı sanan Farslar, el yumruğu yiyince hizaya gelmiş oldu.

Yorumlar

Popüler Yayınlar