ÖZGÜR ÖZEL’İN KADERİ 31 MART’A BAĞLI

Alp Ramazanoğlu | 

Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu… Cumhuriyet Halk Partisi’nde uzun süre genel başkanlık yapmış liderlere kronolojik sırayla baktığımızda kalitenin İnönü-Ecevit değişimi dışında giderek düştüğünü görüyoruz. 

İnönü’den Ecevit’e geçişte de öyle aman aman bir üst seviye liderlik görmüyoruz. Ecevit, İnönü’den olsa olsa burun farkıyla öndedir. Ecevit’ten sonra gelen Baykal ve ondan sonra gelen Kılıçdaroğlu, düşen liderlik kalitesinin net göstergeleriydi. Maalesef CHP’nin başına geçen her lider, bir öncekini arattı. 

Diğer eski genel başkanlar Hikmet Çetin ve Altan Öymen yeterli süre CHP’nin başında kalamayıp “emanetçi” oldukları için bir değerlendirme yapamıyoruz. Partinin bugün başında olan isim Özgür Özel’in ise Çetin ve Öymen gibi emanetçi mi Atatürk, İnönü, Ecevit, Baykal ve Kılıçdaroğlu gibi süreğen genel başkan mı olacağına 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında göreceğiz. 

CHP’nin mevcut Genel Başkanı Özgür Özel’den seçildiği gün bile çok beklenti yoktu. Bırakın halkı, parti içinde bile heyecan dalgası yaratamadı. Partideki ve muhalif kitlelerdeki Kılıçdaroğlu bıkkınlığı sonrasında genel başkanlığa seçildi. Kısa süre içerisinde gösterdiği kötü performansla Kılıçdaroğlu’nu bile arattı. 

Özel, Kılıçdaroğlu’nun ipteki cambaz misali hassas dengede sürdürdüğü muhalefet blokunu koruyamadı. En büyük müttefiki İYİ Parti ile ilişkiler koptu. Kılıçdaroğlu döneminde belirli bir seviye korunarak sürdürülen CHP-HDP (DEM Parti) ilişkileri, işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. CHP’yi adeta DEM Parti’ye bağımlı hale getirdi. Bölücü terör örgütünün siyasi ayağı olan DEM Parti’yle nasıl pazarlıklar yapıldığı, ne gibi sözler verildiği bilinmiyor. Bu da CHP tabanının çok büyük çoğunluğunu oluşturan Atatürkçü kitlede büyük rahatsız yaratıyor. 

Özel, seçilmesinde büyük rol oynayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘gölge başkanı’ imajından kendini bir türlü kurtaramadı. Belediye başkan adaylıkları belirlenirken yaşanan kavgalar, parti içi kırılmalara neden oldu. Türk siyasi tarihinde ilk kez bir belediye başkanı (Ekrem İmamoğlu), partisinin genel merkezini etki altına alarak, gizli genel başkan edasıyla iller ve ilçelerde belediye başkan adaylarını belirliyor. 

CHP’nin 2019 Yerel Seçimlerinde kazandığı büyükşehir ve il belediyelerini İYİ Parti’nin desteği olmadan yeniden kazanması çok zor. İzmir gibi Muğla gibi kalesi olan şehirleri kazanır. Ankara’yı Mansur Yavaş faktörü sayesinde bırakmaz. Ancak başta İstanbul olmak üzere Antalya, Adana, Mersin, Hatay ve hatta Eskişehir'i bile kaybedebilir. 

Olasılığı gayet yüksek olan başarısızlıkta sorumlu, gizli genel başkan İmamoğlu değil resmi Genel Başkan Özgür Özel olacaktır. İstanbul’u kaybetmiş bir Ekrem İmamoğlu, CHP liderliği için kolları hemen sıvayacaktır. Bir süre önce “aktif siyaseti bırakmadığını” açıklayan Kılıçdaroğlu da yapılacak olağanüstü kurultayda İmamoğlu’na karşı aday olabilir. İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu bir olağanüstü kurultayda yerel seçimlerden başarısızlıkla çıkmış bir Özel’in şansı olmaz. 

Özgür Özel, seçildikten sonra yazdığım yazıda temkinli ancak değişimin dinamizmine güvenen bir iyimserlik içindeydim. Fakat Özel’in icraatları bendeki iyimserliği alıp götürdü. 

31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak yerel seçimler, CHP’den çok Özgür Özel’in siyasi istikbalini şekillendirecek. Umarım sonuç Türkiye için en hayırlısı olur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar