BEŞİKTAŞ'A AŞILANAN GALATASARAY DÜŞMANLIĞI
Alp Ramazanoğlu |
Türk futbolunun dört büyükleri arasındaki en ateşli rekabetleri düşündüğümüzde; 1. sıraya Galatasaray-Fenerbahçe’yi nasıl hemen yazıyorsak, 2. sıraya da tartışmasız Fenerbahçe-Trabzonspor’u koyuyoruz. Normalde 3. sıraya Fenerbahçe-Beşiktaş’ı yazabilirdik ancak bu durum çok kısa süre önce değişti.
Hasan Arat’ın Beşiktaş başkanlığına seçilmesiyle 3. sırayı Galatasaray-Beşiktaş aldı. Tabii burada ilginç bir durum var. Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki rekabette siyah-beyazlı taraf düşmanca bir motivasyonla doldurulmuşken sarı-kırmızılı tarafta buna karşı bir sakinlik hakim.
Bu rekabetin 3. sıraya çıkmasında Beşiktaş tarafının etkisi büyük. Hasan Arat’ın başkan seçilmesine kadar Fenerbahçe maçları Beşiktaş için daha ateşli geçerken şimdi bunun yerini Galatasaray almış görünüyor. Arat’ın Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'la iyi ilişkisi ve Koç Holding’in Beşiktaş sponsorları arasındaki yüksek payı etkili olmuşa benziyor.
Beşiktaş tarafı, bu teze karşılık Rahmi Koç örneğini veriyor. Rahmi Koç’un iyi bir Beşiktaşlı olarak kulübe yıllardır maddi manevi destekte bulunduğunu ve daima sponsor olduğunu hatırlatıyorlar. Bu doğru ancak Beşiktaş, Rahmi Koç’un sponsorluklarının hiçbirinde Fenerbahçe’nin aparatı haline gelerek Galatasaray’a düşmanca cephe almamıştı. Bu sert değişimde Rahmi Koç’un değil, Fenerbahçe Başkanı olan oğlu Ali Koç’un Beşiktaş Başkanı Hasan Arat’la olan yakınlığı dikkat çekiyor.
Beşiktaş, lider Galatasaray’ın 26 puan gerisinde girdiği ve evinde oynayıp 1-0 kaybettiği maç öncesinde yazılı açıklama yaparak, Galatasaray maçının, “sezonun en kritik maçı” olduğunu iddia etmişti. Bu açıklama Galatasaray’ı haklı olarak rahatsız etti. Rakibinle şampiyonluk mücadelesi içinde değilsin, üstelik 26 puan geridesin nasıl oluyor da Galatasaray ile oynayacağınız maç sezonun en kritik maçı oluyor?
O halde Beşiktaş camiası, Galatasaray’ın kendilerini deplasmanda yenmesi sonrası yaptığı “Sarı lacivert salıncağa binmiş, Kartal” paylaşımına alınmayacak. Çünkü bu algıyı Hasan Arat yönetiminin tavırları yarattı.
Beşiktaş’ta daha önce hiç görülmemiş oranda bir Galatasaray düşmanlığı, camianın tümüne yayılmış durumda. Galatasaray’ın Beşiktaş’ın şampiyonluklarını sözde ‘şike’ yaparak çaldığı algısı taraftarın genelinde kabul gördü. Beşiktaş’ta böyle düşünen kitle belki de her zaman vardı ama çoğunluk değildi. Şimdi tüm camia, Galatasaray’a karşı bilenmiş durumda.
Oysa Galatasaray ve Beşiktaş’ın arası son döneme kadar gayet iyiydi. Bazı yıllar ise iki kulüp arasında ezeli rekabetten çok ebedi dostluk düsturuyla şekillenen sıcak ilişkiler vardı. Galatasaray, iddia ettikleri gibi o zamanlar Beşiktaş’ın sözde şampiyonluklarını çaldıysa eğer nasıl sonraki yıllarda iki kulüp iyi ilişki kurabildi?
Beşiktaş camiasının savcılığa gitmek yerine sadece konuştuğu ama bir türlü ispatlayamadığı ipe sapa gelmez iddiaları, 25-30 sene öncesine dayanıyor. İki kulübün arası onca yıldır açık olsaydı, Beşiktaş’ın son dönem yükselen Galatasaray düşmanlığının altında “başkalarının salıncağına bindiği” şüphesini duymazdık.
Aksine yakın geçmişte, Galatasaray tarafının “şampiyonluğumuz çalındı” iddiasıyla Beşiktaş’ın yakasına yapışması gereken 2020-2021 sezonunu yaşadık. Galatasaray’dan 1 gol averaj farkıyla şampiyon olan Beşiktaş, önce 7-0’lık Hatayspor maçının ve Hataysporlu Billong denen futbolcunun o maçtaki skandal performansının hesabını versin sonra Galatasaray’ı suçlamaya kalksın.
UEFA’nın şike yapan kulüpler listesinde Fenerbahçe ile birlikte adı yazılan Beşiktaş, önce kendine bakacak ondan sonra diğer camiaları suçlayacak.
Beşiktaş, başkalarının dolduruşuna gelerek çıktığı son Galatasaray derbisinde nasıl mağlup olduysa, öyle kaybetmeye devam edecek. Rekabet, iki kulübe de kazandırır. Düşmanlık, sadece Galatasaray’a düşman olana hasar verir.
Yorumlar
Yorum Gönder