HUBBU ALİ’DEN DEĞİL BUĞZU MUAVİYE’DEN

Alp Ramazanoğlu | 

Türkiye 31 Mart Yerel Seçimlerini yapmak için sandık başına gidiyor. Türk halkı yaşadıkları il, ilçe, belde, mahalle ve köylere 5 yıl süreyle hizmet edecek yöneticilerini belirleyecek. 

Ülkemizde cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri henüz 10 ay önce yapılmasına rağmen yerel seçimler, her zaman olduğu gibi yine genel seçim havasında geçiyor. 

Yerel yönetici belirlenirken ilk olarak dikkate alınması gereken hususlar olan ‘projeler, çalışkanlık ve hizmet’ ülkeyi saran kutuplaşma ikliminin gölgesinde kalıyor. Tercihlerimizin şekillenmesinde ilk kriterler bir genel seçim mantığıyla siyasi görüşümüz ve yaşam tarzımız oluyor. Burada sorumlu Türk halkı değil, siyaseti kutuplaştırarak safları sık tutacağına ve partiler arasındaki oy geçişlerini durduracağına inanan politikacılardır. 

Bir de siyasetin belagat şehvetine kapılıp, kutsal vazifelerine gölge düşüren bazı din adamları var. Politikaya girmeleri başlı başına yanlışken, doğrusunda hatasında hep aynı siyasi partinin borazanlığını yapmaları, sadece kendi değerlerini düşürmüyor maalesef temsil ettikleri dini de olumsuz etkiliyor. 

Sandıklar 31 Mart 2024 Pazar günü (yarın) kurulacak. Önceki yerel seçimlerden farkı olmayan bir kampanya sürecinin ardından oy verecek Türk halkı. 

Seçimlerden sonra içinde bulunduğumuz ağır ekonomik koşulların ve buna bağlı gelişen toplumsal sıkışmışlığın çözüleceğine inanan kimse neredeyse yok. Halkın kahir ekseriyetinde umutsuzluk rüzgarları hakim olmaya devam edecek. Vatandaşlar, destekledikleri siyasi parti kazansın diye değil ‘karşı cephedeki siyasi parti kazanmasın’ diyerek oy verecekler. 

Milletçe içinde yaşadığımız açmazı çok iyi anlatan eski bir tabir var: 

“Hubbu Ali’den değil buğzu Muaviye’den. (Ali sevgisinden değil Muaviye düşmanlığından.)”